Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlâli Suçu (TCK 233)

MADDE METNİ

(1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Madde Gerekçesi

Maddenin birinci fıkrasında, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşması için terk olgusunun gerçekleşmemesi gerekir. Aksi takdirde, terk suçu oluşur.

Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamını, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir.

Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, şikâyete tabi tutulmuştur.

Maddenin ikinci fıkrasında ise, evli olsun veya olmasın gebe olan eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış kadını çaresiz durumda terk eden yani ona her türlü yardımı yapmaksızın ortada bırakan kişi cezalandırılmaktadır.

Üçüncü fıkra, doktrinde manevî terk olarak tanımlanan ailenin terki suçunu cezalandırmaktadır. Suç, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma ya da onur kırıcı yaşayış tarzı nedeni ile özen noksanı veya kusurundan dolayı çocukların ahlâk, güvenlik ve sağlıklarının ağır şekilde tehlikeyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktır.

1. GİRİŞ

Aile, Anayasa m. 41 ve Türk Medenî Kanunu’nun temel ilkeleri uyarınca hem devletin hem de bireylerin korunması gereken bir kurumudur. Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 233, bu anayasal korumayı ceza hukuku düzlemine taşıyarak, özellikle bakım, destek ve gözetim yükümlülüklerinin ihlâlini suç olarak düzenler. Gözetilen hukuki değer, yalnızca mağdurun kişisel menfaati değil, aile kurumuna duyulan toplumsal inanç ve kamu düzenidir. Norm, klasik suç tiplerinden farklı olarak büyük ölçüde ihmali nitelik taşır ve “ailenin devlete karşı korunması” yerine “aile içi aktörlerin birbirine karşı korunması” ilkesini benimser.

2. MADDÎ UNSUR

2.1 Teorik Açıklama

TCK 233, üç fıkrada üç farklı hukuki ödevi korur:

  1. Bakım, eğitim veya destek yükümlülüğünün ihlâli (233/1)
  2. Hamile kadını çaresiz bırakacak nitelikte terk (233/2)
  3. Çocuğun ahlâk veya sağlığını ağır tehlikeye atma (233/3)

Bu fiillerin ortak maddî unsuru, aile hukukundan doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi veya aktif eylemle bertaraf edilmesidir. Suç, ihmalî karakterde olduğu için netice zararı değil, tehlike doğurma yeterlidir. Örneğin, bakıma muhtaç çocuğun aç kalmaması, suçun unsurlarını ortadan kaldırmaz; önemli olan “yükümlülüğün yerine getirilmemesidir”. Tip, mütemadi niteliktedir; ihlâl sürdüğü müddetçe suç da devam eder.

2.2 Tartışmalı Noktalar

  • Kapsam Meselesi: Öğretide, “eğitim” yükümlülüğünün yalnızca örgün eğitime mi yoksa ahlâkî‐kişisel gelişime kadar mı uzandığı tartışmalıdır. Alman hukukunda (StGB §171) “eğitim” kavramı daha dar yorumlanırken, İsviçre StGB m. 219 geniş bir bakış açısı benimser.
  • Soyut vs. Somut Tehlike: Yargıtay 18. CD’nin 20.02.2017 tarihli kararı, 233/3 bakımından “ağır tehlike”nin somut risk verileriyle ortaya konulmasını aramıştır; oysa doktrinin bir bölümü soyut tehlike yeterli demektedir.
  • Ekonomik Güç İle İfa İmkânsızlığı: Öğretide, failin ekonomik yetersizliğinin kusuru kaldırıp kaldırmayacağı tartışılır. Ağırlıklı görüş, borçlar hukukundan ödünç alma (culpa in contrahendo) yoluyla “eldeki bütün imkânların seferber edilmesi” ölçütünü arar.

2.3 Örnekler

  • Yargıtay Örneği: Fail, nafaka ödememekle birlikte çocuğu özel okulda okutmaya devam etmiştir. Kararda (Yarg. 14. CD, 07.12.2012) “mali desteğin sürekliliği” aranarak beraat bozulmuştur.
  • Somut Vaka: Aile mahkemesi kararıyla babanın aylık 5 000 TL katkı payı ödemesi hükme bağlanmıştır. Baba, gelirini mal kaçırma saikiyle başka hesabına aktarıp ödememiştir. Burada ihlâlin süresi tespit edilerek mütemadilik esasına göre ceza tayini yapılmıştır.

3.MANEVÎ UNSUR (FAIL, MAĞDUR, HAREKET–SONUÇ)

3.1 Teorik Açıklama

Fail yalnızca aile hukukunca kendisine ödev yüklenen kişidir: Anne‑baba, evlat edinen, nafaka yükümlüsü eş veya hısımlar, gebe kadını hamile bırakan kişi. Suç özgüdür; üçüncü kişi fiilen bakıma engel olsa bile fail olamaz, ancak yardım eden olabilir.

Mağdur ise çocuğun kendisi, hamile kadın veya bakıma muhtaç diğer aile üyesidir. Öğretide “mağdursuz suç” görüşü (kamu barışı yararının üstün olduğu) azınlıkta kalmıştır; Yargıtay istikrarlı şekilde mağdurun varlığını şart koşar.

Kast aranmaktadır. Doğrudan kast, yükümlülüğün bilinçli reddiyle ortaya çıkar; olası kast, “ödevi ihlâl edebileceğini öngörüp kabullenme” hâllerinde mümkündür. Taksirle işlenemez; çünkü fail, yükümlülüğü bilmek zorundadır.

Hareket–Sonuç İlişkisi: 233/1 ve 233/3’te suç, ihmalî nitelikte olup netice şart değil; 233/2 ise icraî davranıştır (terk). Netice gerçekleşmiş olsa dahi (örneğin çocuk hastalanmış) 89 veya 86 gibi suçlar gündeme gelir.

3.2 Tartışmalı Noktalar

  • Kusurun Ölçütü: Eğitim ihmalinin “makul veli” standardına mı yoksa “konkret veli”ye göre mi değerlendirileceği tartışılır. Anglo‐Sakson hukukundaki reasonable parent standardı ile Türk hukukunun somut olay değerlendirmesi arasında köprü aranmaktadır.
  • Mağdurun Rızası: Ergin çocuğun “nafakadan feragat” beyanı, suçun oluşumunu ortadan kaldırır mı? Doktrinde çoğunluk, “aile hukukundan doğan ödevin kamu düzeni” niteliği nedeniyle rızanın geçersizliğini savunur.
  • Failin Psikiyatrik Bozukluğu: TMK m. 408 uyarınca kısıtlanan kişinin ceza sorumluluğu TCK m. 32’ye göre değerlendirilir. Küçük düşürmeye yol açacak ağır bozukluk hâlinde kusur yeteneği kalkar.

3.3 Örnekler

  1. Karşılaştırmalı Hukuk: İngiliz Children Act 1989 §1, “çocuğun üstün yararı”nı gözetir; aile içi bakımı ihmal eden ebeveyn, Child Neglect suçu (Children and Young Persons Act 1933) ile cezalandırılır. Burada “negligence” standardı bizim 233/1’e benzer, fakat ceza aralığı 14 yıla kadar çıkabilir.
  2. Türk Uygulaması: Yargıtay 4. CD, 08.01.2025 – “Hamile kadının akut gebelik komplikasyonuna rağmen eşinin acil servise götürmemesi, 233/2 yanında olası kastla yaralama suçunu doğurur.”
  3. Somut Senaryo: Baba, evden ayrılıp sosyal medya üzerinden “çocuklarım devletin işi” açıklaması yaparak iki ay hiçbir maddi yardımda bulunmaz. Savcılık, banka kayıtlarıyla mal varlığı tespit edip kamu davası açar; mahkeme mütemadi suçun kesildiği tarihte hüküm kurar.

4. TEŞEBBÜS

4.1 Teorik Açıklama

İhmali suçlar bakımından teşebbüs kural olarak mümkün değildir; çünkü tipik hareket ödevi yerine getirmemekle tamamlanır, “yarım bırakılmış ihmal” düşünülemez. Ancak 233/2’deki terk icraîdir; burada teşebbüs tartışmaya açıktır. Terk eylemine başlanmış, fakat faile dışsal engelle karşılaştığı için tamamlanmamışsa (ör. havalimanında polis yakalayıp geri getiriyor) “eksik icra” gündeme gelir. Bu durumda 35/2’ye göre teşebbüs hükümleri uygulanabilecektir.

4.2 Tartışmalı Noktalar

  • İhmali Teşebbüs Teorisi: Anglo‐Sakson doktrini, attempt by omission kavramıyla ihmali suçlarda teşebbüsü kabul eder. İsviçre ve Almanya’da hâkim görüş ise, ihmali tiplerde eksik icranın hukuken anlamsız olduğu yönündedir.
  • Gönüllü Vazgeçme: Failin terkten vazgeçerek eve dönmesi durumunda suçun oluşup oluşmadığı da tartışmalıdır. Çoğunluk, “mütemadi suç” ilkesine dayanarak “ihlâl sona erdiği anda suç da kesilir, fakat vazgeçme nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz” der.
  • Zamanaşımı Başlangıcı: Teşebbüs kabul edilmediğinden, ihmali ihlâlin bittiği tarih zamanaşımı başlangıcıdır. Yargıtay, süregelen nafaka borcunda her ödenmeyen dönemi “yeni suç” olarak görmeyip kesintisiz ihlâl kabul eder.

4.3 Örnekler

  1. Havalimanı Vakası: Fail, hamile eşini şehirde bırakarak yurt dışına çıkmak isterken kollukça yakalanır. Doktora raporuyla kadının riskli gebeliği sabittir. Mahkeme, 233/2 teşebbüs hükümleri uygulamış ve cezada ¾ indirime gitmiştir.
  2. Nafakadan Vazgeçme: Baba, icra takibinden kaçmak için adresini gizler; çocuk 18 yaşını doldurmadan fail pişman olur ve birikmiş nafakayı öder. Savcılık, icra dosyası kapatıldığından şahsi cezasızlık sebebi olmadığını, fakat “ihmal ortadan kalktığı için suçun devam etmediği” gerekçesiyle takipsizlik vermiştir.
  3. Karşılaştırmalı Görüş: Fransız CEP (Code pénal art. 227‑17) “tehlikede bırakma” suçunda, failin son anda yardım etmesi durumunda “force majeure” sayarak cezadan bağışık tutmaktadır.

5. İŞTİRAK

5.1 Teorik Açıklama

TCK m. 37‑38‑39 hükümleri burada da geçerlidir. Müşterek faillik, yükümlülüğü birlikte taşıyan kişilerin ortak ihmaliyle mümkündür. Azmettirme veya yardım etme, yükümlü olmayan üçüncü kişilerin fail üzerindeki etkisine bağlıdır.

5.2 Tartışmalı Noktalar

  • Mağdurun Katkısı: Ergin çocuğun “baba ödemesin” şeklindeki beyanı, suça katılma sayılır mı? Çoğunluk, “mağdur lehine bile olsa fiil objektif olarak aleyhedir, iştirak kurulamaz” görüşündedir.
  • Ayrı Yükümlülüklerde Birlikte İhlâl: Anne nafakayı, baba ise eğitim giderini aksatıyor. Yargıtay kararlarında (18. CD 2019/3539) “tek suç” kabul edilerek müşterek faillik tesis edilmiştir; bazı öğretide her veli için ayrı suç savunulur.
  • Tüzel Kişinin Rolü: Bakım evinin (özel huzurevi) ihmaline rağmen mali yükümlü oğul ücreti ödemiyor. Alman hukukunda hem bakım evi hem oğul birlikte cezalandırılabilirken, Türk hukukunda tüzel kişinin cezai sorumluluğu sınırlıdır; oğul asli fail, kurum ise 233 kapsamında fail olamaz, fakat 52/7 uyarınca güvenlik tedbiri uygulanabilir.

5.3 Örnekler

  1. Üvey Anne ve Baba: Baba gelirini gizlerken üvey anne çocuğun market kartlarını iptal eder. Savcılık, “bilerek ve isteyerek müşterek faillik” iddiasıyla dava açar; mahkeme, her ikisini de 233/1’den mahkûm eder.
  2. Azmettirme Senaryosu: Yeni sevgili, “nafakaya para harcama” diyerek babayı ikna eder. Kadın 39/2’ye göre yardım eden sıfatıyla cezalandırılmıştır.
  3. Siber Yardım: Failin kardeşi, sosyal medya üzerinden yanlış hukuki tavsiyeler vererek “nafaka ödemezsen hapse girmezsin” der. Mahkeme, “psikolojik yardım” unsurundan 39/2’ye istinaden hüküm kurmuştur.

6. İÇTİMA

6.1 Teorik Açıklama

İçtima meselesi, TCK m. 44‑45 ışığında “gerçek” ve “fikrî” içtimayı ayrıştırır. 233 her zaman kümülâtif olarak değil; bazen özel norm, bazen genel norm işlevi görür.

6.2 Tartışmalı Noktalar

  • TCK 232 (Kötü Muamele) ile Çakışma: Çocuk bakımsız bırakılıp aynı zamanda dövülmüşse, 232 ile 233 gerçek içtima oluşturur. Doktrindeki bazı yazarlar “özel hüküm‐genel hüküm” ilişkisine dayanarak yalnızca 232 uygulanması gerektiğini savunur. Yargıtay, istikrar kazanan içtihadında ikili ceza vermektedir.
  • Neticeli Suçlar: Çocuk ağır hastalanır veya ölürse, 233 yanında 89 veya 81 uygulanır. Burada fikrî içtima için 44 tartışılır; çoğunluk “korunan hukuki yarar farklı” diyerek gerçek içtima yapar.
  • Aynı Fiille Birden Fazla Mağdur: Baba, üç çocuğun eğitimini ihmal ediyor. Tek suç mu üç suç mu? Yargıtay “mağdur sayısı kadar suç” (çokluk teorisi) demektedir; bazı öğretide “aile birliği yekpare mağdur” savı ileri sürülür.

6.3 Örnekler

  1. 89 ile Birlikte Uygulama: Nafaka borcunu ödemeyen baba, çocuğun ameliyat parasını da karşılamaz ve çocuk kalıcı hasar görür. Mahkeme 89/2 ve 233/1’den ayrı ceza vermiş; İstinaf bunu onamıştır.
  2. TCK 96 (Eziyet) Çakışması: Yaşlı annenin bakımını hiçe sayan fail, aynı zamanda sürekli psikolojik baskı uygular. İki suç gerçek içtima ile verilmiştir.
  3. Kısmi İhlâl: Fail, ikizlerden sadece birinin bakımını aksatıyor. Yargıtay, mağdur bazında suç ayrımına giderek “bir çocuğa ilişkin ihlâl” demiştir; burada 43 uygulanmamıştır.

7. YAPTIRIM

7.1 Teorik Açıklama

Kanuni yaptırım 3 ay‑1 yıl hapis cezasıdır (her üç fıkrada da). Hakim, 50/1‑b uyarınca kısa süreli hapis cezalarını adlî para cezasına çevirebilir veya 51/1 gereği erteleyebilir. 231 koşulları varsa HAGB mümkündür.

7.2 Tartışmalı Noktalar

  • Ceza Politikası Eleştirisi: Doktrinin bir bölümü, 3 ay‑1 yıl aralığının “caydırıcı” olmayıp failin aileye dönmesini engellediğini savunur. İsveç Brottsbalken §7 ise hapis yerine zorunlu aile danışmanlığı öngörür.
  • Şikâyet Süresi Meselesi: 233/2’nin re’sen kovuşturulması çoğunlukla isabetli görülür; bazı yazarlar “mağdura ait öznel yararın ağır bastığı” ve şikâyete bağlılık sisteminin genelleştirilmesi gerektiği görüşündedir.
  • Mağdura Tazminat: Ceza Mahkemesi HAGB verirken 231/5 uyarınca “zararın giderilmesi” yükümlülüğünü sıklıkla uygular. Ancak Yargıtay 12. CD, “nafaka borcu alacak değil, kamu düzeni borcudur” diyerek tazminat hükmünün infazda nafakaya sayılmayacağını belirtmiştir.

7.3 Örnekler

  1. Hapis + Tefrik: Baba, dört yıllık ihlâl nedeniyle 8 ay hapse mahkûm edilir; mahkeme hükmü ertelemez, ancak “aile içi şiddet öyküsü” gerekçesiyle cezada alt sınırdan uzaklaşır.
  2. Adlî Para Cezası: Anne, düşük gelirli olup çocuğu bakıcıya bırakarak yurtdışına çalışmaya gider. Nafaka borcu olmamasına rağmen eğitsel ihtiyaçları karşılamaz. Mahkeme adlî para cezası ile birlikte denetimli serbestlik tedbiri belirlemiştir.
  3. Yurtdışı Çıkış Yasağı: İcra İflas Kanunu m. 344 gereği nafaka borcunu ödemeyen fail için hukuk mahkemesince koyulan yasak, ceza yargıcı tarafından “kaçma şüphesi” yönünden TCK 233 kapsamında değerlendirilmiş ve tutuklama reddedilmiştir.

YARGITAY KARARLARI

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2020/27120 K. 2022/23932 T. 29.11.2022 • TERK SUÇU ( Terk Fiilinin Fail Dışında Koruma ve Gözetim Yükümlülüğünü Üstlenebilecek Durumda Olan ve Bu İradeyi Taşıyan Kişilerin İnisiyatif Kullanabilecekleri Biçimde ve Ortamda Gerçekleştirilmesi Halinde Bu Suçun Oluşmayacağı – Sanığın Arkadaşı Olan Tanığı Telefonla Arayarak Çocukları Olan Katılanları Evinin Önüne Bıraktığını Söylemesi ve Bir Daha Geri Almaması Şeklinde Gerçekleştiği Kabul Edilen Olayda Suçun Yasal Unsuru Olan “Kendi Haline Terk” Unsuru Gerçekleşmediği İçin Terk Suçunun Oluşmadığının Gözetilmesi Gerektiği ) • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ İHLAL SUÇU ( Sanığın Arkadaşı Olan Tanığı Telefonla Arayarak Çocukları Olan Katılanları Evinin Önüne Bıraktığını Söylemesi ve Bir Daha Geri Almaması Şeklinde Gerçekleştiği Kabul Edilen Olayda Suçun Yasal Unsuru Olan “Kendi Haline Terk” Unsuru Gerçekleşmediği İçin Terk Suçunun Oluşmayacağı – Eylemin TCK’nın 233. Maddesinde Düzenlenen Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğü İhlal Suçunu Oluşturup Oluşturmayacağı Tartışılmadan Eksik Kovuşturma Yetersiz Gerekçe ve Hatalı Nitelendirme ile Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu ) • HÜKMÜN AÇIKLANMASI ( Hükmün Açıklanmasına Neden Olan İlamın Konusunun Uyuşturucu Madde Bulundurmak ve Kullanmak Suçu Olması ve Bu Suçun Düzenlendiği TCK’nın 191. Maddesinde 6545 Sayılı Kanun’un 68. Maddesiyle Değişiklik Yapılması Karşısında Sözü Edilen Suçtan Mahkumiyeti İçeren İlam Yönünden Uyarlama Yargılaması Yapılıp Yapılmadığı Araştırılarak Sonucuna Göre Açıklanması Geri Bırakılan Hükmün Açıklanıp Açıklanmayacağının Değerlendirilmesi Gerektiği ) • BASİT YARGILAMA USULÜ ( CMK’nın 251/1. Maddesi Kapsamına Giren Suç Yönünden Anayasa’nın 38. Maddesiyle 5237 Sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. Maddeleri Gereğince Yeniden Değerlendirme Yapılması Gerektiği )

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2020/28876 K. 2021/8281 T. 9.3.2021 • TERK SUÇU ( Sanığın Gayriresmî Birlikteliğinden Yeni Doğan Mağduru Tanığa Ait Evin Mutfak Kapı Önüne Alınacağı İnancıyla Bıraktıktan Sonra Mahallinde Kalarak Çocuğu Gözetleyip Çocuğun Tanık Tarafından Alınması Üzerine Olay Yerinden Uzaklaşması Şeklinde Gerçekleşen Olayda Suçun “Kendi Haline Terk” Unsuru Gerçekleşmediği İçin Terk Suçunun Oluşmayacağı Ancak Sanığın Mağdura Karşı Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünü İhlal Etmesi Nedeniyle Eyleminin TCK 233. Maddesinde Düzenlenen Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunu Oluşturacağı ) • SAVUNMA HAKKI ( Başka Suçtan Farklı Yargı Çevresindeki Cezaevinde Hükümlü Olduğu Anlaşılan Sanığın Duruşmalardan Bağışık Tutulma Talebinde Bulunmaması Karşısında Hükmün Verildiği Son Oturumda SEGBİS Yoluyla veya Bizzat Duruşmada Hazır Bulunması Sağlanıp Yüzüne Karşı Hüküm Verilmesi Gerektiği Gözetilmeden Yokluğunda Karar Verilmesi Suretiyle CMK 193. ve 196. Maddelerine Aykırı Davranılarak Savunma Hakkının Kısıtlandığı ) • ÇOCUK MAĞDUR İÇİN TEMSİL KAYYIMI TANMASI ( Terk Suçu – Yetkili Mahkemeden TMK 426. Maddesine Göre Çocuk Mağdur İçin Temsil Kayyımı Atanması veya CMK 234/2. Maddesi Gereğince Baro Tarafından Bir Vekil Görevlendirilmesi Sağlanıp Bu Suretle Mağdurun Temsili İle Şikayet ve Davaya Katılma Haklarının Kullanılmasına İmkân Tanınmadan Eksik Kovuşturma İle Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği ) • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ SUÇU ( Sanığın Gayriresmî Birlikteliğinden Yeni Doğan Mağduru Tanığa Ait Evin Mutfak Kapı Önüne Alınacağı İnancıyla Bıraktıktan Sonra Mahallinde Kalarak Çocuğu Gözetleyip Çocuğun Tanık Tarafından Alınması Üzerine Olay Yerinden Uzaklaşması Şeklinde Gerçekleşen Olayda Suçun “Kendi Haline Terk” Unsuru Gerçekleşmediği İçin Terk Suçunun Oluşmayacağı Ancak Sanığın Mağdura Karşı Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünü İhlal Etmesi Nedeniyle Eyleminin TCK 233. Maddesinde Düzenlenen Suçu Oluşturacağı ) • SANIĞIN YOKLUĞUNDA HÜKÜM TESİSİ ( Başka Suçtan Farklı Yargı Çevresindeki Cezaevinde Hükümlü Olduğu Anlaşılan Sanığın Duruşmalardan Bağışık Tutulma Talebinde Bulunmaması Karşısında Hükmün Verildiği Son Oturumda SEGBİS Yoluyla veya Bizzat Duruşmada Hazır Bulunması Sağlanıp Yüzüne Karşı Hüküm Verilmesi Gerektiği Gözetilmeden Yokluğunda Karar Verilmesi Suretiyle CMK 193. ve 196. Maddelerine Aykırı Davranılarak Savunma Hakkının Kısıtlandığı ) • DAVAYA KATILMA ( Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu – Yetkili Mahkemeden TMK 426. Maddesine Göre Çocuk Mağdur İçin Temsil Kayyımı Atanması veya CMK 234/2. Maddesi Gereğince Baro Tarafından Bir Vekil Görevlendirilmesi Sağlanıp Bu Suretle Mağdurun Temsili İle Şikayet ve Davaya Katılma Haklarının Kullanılmasına İmkân Tanınmadan Eksik Kovuşturma İle Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2020/11649 K. 2021/2960 T. 28.1.2021 • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( Suç Tarihinde Evli Olup Sanıkla Müştekinin Aralarındaki Anlaşmazlık Nedeniyle Ayrı Yaşadıkları – Sanık Babanın Kızını Bir Süreliğine Yanına Aldığı ve Kızı Okula Göndermediği/Mağdurun Sanığın Yanında Ne Kadar Kaldığı ve Ne Kadar Süre Okula Gönderilmediği Hususları Araştırılıp Sonucuna Göre Sanığın Hukuki Durumunun Belirlenceği ) • BABANIN ÇOCUĞU OKULA GÖNDERMEMESİ ( Suç Tarihinde Evli Olup Sanıkla Müştekinin Ayrı Yaşadıkları/Sanık Babanın Kızı Anneden Alarak Yanında Kaldırdığı ve Bu Sürede Okula Göndermediği – Kızını Evine Yakın Okula Yazdıracağından Okula Göndermediğini ve Kızın Uzun Süreli Yanında Kalmadığını Savunduğu/Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunda Mağdurun Sanığın Yanında Ne Kadar Kaldığı ve Ne Kadar Süre Okula Gönderilmediği Araştırılacağı ) • KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR ( Daha Önce Hapis Cezasına Mahkûmiyeti Bulunmayan Sanık Hakkında Hükmolunan 25 Gün Hapis Cezasının TCK’nın 50/3. Maddesi Uyarınca Aynı Maddenin Birinci Fıkrasında Belirtilen Seçenek Yaptırımlardan Birine Çevrilmesi Zorunluluğunun Gözetileceği ) • BASİT YARGILAMA USULÜ ( Sanık Lehine Getirilen Yeni Düzenlemenin Kovuşturma Evresine Geçilmiş Dosyalar Bakımından Uygulanması Gerektiği – Temyiz İncelemesi Yapılan ve CMK’nın Md.251/1 Kapsamına Giren Suç Yönünden Basit Yargılama Usulüne Göre Yeniden Değerlendirme Yapılması Zorunlu Olduğu/Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu )

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2020/19611 K. 2021/2133 T. 26.1.2021 • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( TCK Md. 233/1 Uyarınca Suçun Failinin Aile Hukukundan Kaynaklanan Bakım Eğitim ve Destek Olma Yükümlülüğü Bulunan Kişi Olup Mağdurun ise TMK Hükümlerine Göre Kendisine Bakım Eğitim ve Destek Alma Hakkı Tanınan ve Bu Hakkı Fail Tarafından Yerine Getirilmeyen Kişi Olduğu – Olayda Mağdurun Aileden Olmayan Üçüncü Bir Kişi Olduğu ve Mağdur ile Anne Babası Olan Müştekilerin Bu Suçta Zarar Gören Sıfatlarının Bulunmadığı/İtiraz Hakları Bulunmayan Mağdur ve Müştekilerin İtirazlarının Reddi Gerektiği ) • SUÇUN MAĞDURU VE FAİLİ BAKIMINDAN ÖZGÜ SUÇ NİTELİĞİNDE OLMASI ( Şüphelilerin Oğlunun Aynı Okulda Öğrenci Olduğu Mağdurun Su Matarasına Kendi İdrarını Koyarak Mağdurun İçmesine Neden Olduğu ve Olay Nedeniyle Şüpheliler Hakkında Mağdurun Anne ve Babasının Şikayetçi Olduğu – Çocuklarının Suç İşlemesi Nedeniyle Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüklerini İhlal Etmiş Sayılmayacakları Delil Bulunmadığı Gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verildiği/İtirazın Kabulüne Karar Verildiği ) • İTİRAZ HAKKI BULUNMAMASI ( TCK Md. 233/1 Uyarınca Suçun Mağduru ve Faili Bakımından Özgü Suç Niteliğinde Olduğu – Olayda Mağdurun Aileden Olmayan Üçüncü Bir Kişi Olduğu Gözetildiğinde Mağdur ile Anne Babası Olan Müştekilerin Bu Suçta Zarar Gören Sıfatlarının Bulunmadığı/İtiraz Merciince İtiraz Hakları Bulunmayan Mağdur ve Müştekilerin İtirazlarının Reddedilmesi Gerekirken Kabulüne Karar Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2017/15300 K. 2018/1825 T. 5.2.2018 • EŞE KARŞI YARALAMA İLE TEHDİT ( Hükmün Açıklanmasına Neden Olan TCK. 233/1. Md.si Kapsamındaki Aile Hukuku Yükümlülüğünü İhlal Suçunun Uzlaştırma Kapsamına Alınması Karşısında Bu Suç Yönünden Uyarlama Yargılaması Yapılıp Yapılmadığı Araştırılarak Uzlaştırma İşleminin Olumlu Sonuçlanmış Olması Durumunda Sanığın Denetim Süresinde İşlediği Başkaca Kasıtlı Suçlardan Mahkum Olup Olmadığı Tespit Edilip Sonucuna Göre Açıklanması Geri Bırakılan Hükmün Açıklanıp Açıklanmayacağının Değerlendirileceği ) • AİLE HUKUKU YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ İHLAL ( Suçun Uzlaştırma Kapsamına Alınması Karşısında Bu Suç Yönünden Uyarlama Yargılaması Yapılıp Yapılmadığı Araştırılarak Uzlaştırma İşleminin Olumlu Sonuçlanmış Olması Durumunda Sanığın Denetim Süresinde İşlediği Başkaca Kasıtlı Suçlardan Mahkum Olup Olmadığı Tespit Edilip Sonucuna Göre Açıklanması Geri Bırakılan Hükmün Açıklanıp Açıklanmayacağının Değerlendirilmesi Zorumluluğu ) • ALEYHE HÜKÜM YASAĞI ( Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Dair Karardan Önce Kurulup Sadece Sanık Müdafii Tarafından Temyiz Edilen Bozma Öncesi Hükümde Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesine Karar Verilmesi Karşısında Hükmolunan Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmemesi Suretiyle Aleyhe Hüküm Kurma Yasağına Aykırı Davranıldığı )

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ E. 2015/29094 K. 2016/10600 T. 16.5.2016 • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( Katılanın İddiasına Konu Hususun Eğitim Yükümlülüğünün İhlali Kapsamında Kaldığı ve Dosya Kapsamında İddia İle İlgili Bir Araştırmanın Yapılmadığı/Katılanın Orta Öğretim Çağında Olduğu Dikkate Alındığında Suç Tarihinden Sonra Okulu Devam Edip Etmediği Araştırılarak Elde Edilecek Sonuca Göre Sanığın Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi Gerektiği ) • EĞİTİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ ( Dosya Kapsamında İddia İle İlgili Bir Araştırmanın Yapılmadığı/Katılanın Orta Öğretim Çağında Olduğu Dikkate Alındığında Suç Tarihinden Sonra Okulu Devam Edip Etmediği Araştırılarak Elde Edilecek Sonuca Göre Sanığın Hukuki Durumunun Değerlendirileceği ) 5237/m.233/1 ÖZET : Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlalinin yaptırıma bağlandığı, katılanın iddiasına konu hususun ise eğitim yükümlülüğünün ihlali kapsamında kaldığı ve dosya kapsamında iddia ile ilgili bir araştırmanın yapılmadığı, katılanın orta öğretim çağında olduğu dikkate alındığında, suç tarihinden sonra okulu devam edip etmediği araştırılarak elde edilecek sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ E. 2015/24725 K. 2016/10603 T. 16.5.2016 • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( Sanık İle Katılanın 2009 Yılı Haziran Ayında Boşandıkları Dosya İçeriğinden Anlaşılmakla Suç Tarihinde Boşanma Davası Açılıp Açılmadığının Belirlenmesi İçin Boşanmaya Konu Olan Dava Dosyasının Mahkemesinden Getirtilerek İncelenmesinden Sonra Atılı Suçun Oluşup Oluşmadığının Tespiti Gerektiği ) • HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( Sanık Hakkında CMK 231/5-6. Maddesindeki Kanuni Şartların Somut Olayda Ne Suretle Bulunmadığı Açıklanıp Kanuni Ölçütlere Göre Değerlendirme Yapılmadan “Sanığın Suç Tarihinden Sonra Kesinleşen ve Katılana Karşı İşlediği Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Nedeni İle Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Nedeniyle Yeniden Suç İşlemeyeceği Hususunda Olumlu Kanaat Oluşmadığından” Biçimindeki Kanuni ve Yerinde Olmayan Gerekçeyle H.A.G.B’na Yer Olmadığına Karar Verilemeyeceği ) 5237/m.233 5271/m.231/5-6 ÖZET : 1- Sanık ile katılanın 2009 yılı Haziran ayında boşandıkları dosya içeriğinden anlaşılmakla, suç tarihinde boşanma davası açılıp açılmadığının belirlenmesi için boşanmaya konu olan dava dosyasının mahkemesinden getirtilerek incelenmesinden sonra atılı suçun oluşup oluşmadığının tespiti gerektiği halde eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2- Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan sanığın yargılamalardaki saygılı tutumu, olumlu bulunarak takdiri indirim hükümleri uygulanan sanık hakkında, CMK’nın 231/5-6. maddesindeki kanuni şartların somut olayda ne suretle bulunmadığı açıklanıp, kanuni ölçütlere göre değerlendirme yapılmadan “sanığın suç tarihinden sonra kesinleşen ve katılana karşı işlediği konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeni ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığından” biçimindeki kanuni ve yerinde olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ E. 2015/23698 K. 2016/10599 T. 16.5.2016 • KÖTÜ MUAMELE ( Sanığın Maddi Durumu Olmasına Rağmen Katılan ve Ortak Çocukları Olan Mağdurlara Karşı Aile Hukukundan Doğan Bakım Yükümlülüğünü Yerine Getirmemesi Şeklindeki Eyleminin 5237 S.K. 233/1. Maddesinde Düzenlenen Suçu Oluşturacağı Gözetilmeden ve Evde Huzursuzluk Çıkarması Şeklindeki Eyleminin İse Ne Suretle 232/1. Maddesinde Düzenlenen Suçun Unsurlarını Oluşturacağının Açıklanması Gerektiği ) • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( Sanığın Maddi Durumu Olmasına Rağmen Katılan ve Ortak Çocuklara Karşı Aile Hukukundan Doğan Bakım Yükümlülüğünü Yerine Getirmemesi – Eylemin 5237 S.K. 233/1. Maddesinde Düzenlenen Suçu Oluşturacağı/ Evde Huzursuzluk Çıkarması Şeklindeki Eyleminin İse Ne Suretle 232/1. Maddesinde Düzenlenen Suçun Unsurlarını Oluşturacağının Açıklanacağı ) • EVDE HUZURSUZLUK ÇIKARMA ( Eylemin Ne Suretle 232/1. Maddesinde Düzenlenen Suçun Unsurlarını Oluşturacağının Açıklanması Gerektiği ) • MADDİ DURUMU OLMASINA RAĞMEN AİLE HUKUKUNDAN DOĞAN BAKIM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ ( Eylemin 5237 S.K. 233/1. Maddesinde Düzenlenen Suçu Oluşturacağı )

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2016/5394 K. 2016/9879 T. 12.5.2016 • TERK SUÇU ( Yaşı veya Hastalığı Dolayısıyla Kendini İdare Edemeyecek Durumda Olan ve Bu Sebeple Koruma ve Gözetim Yükümlülüğü Altında Bulunan Bir Kimseyi Kendi Hâline Terk Etmek Suç Olarak Tanımlandığı ) • KENDİ HALİNE TERK ( Sanığın Hakkında Terk Suçundan Dolayı Beraat Kararı Verilen Resmi Nikahlı Eşi İle Aralarında Boşanma Davasının Duruşmasının Bitiminde Katılanı Annesi Sanığa Bırakarak Duruşma Salonundan Uzaklaşması Sonrasında Sanığın da Katılana Bakamayacağını Söyleyerek İlçe Emniyet Müdürlüğüne Bırakması Suçun “Kendi Haline Terk” Unsurunun Gerçekleşmediği – Eylemin Bakım ve Gözetime Yönelik Yükümlülüklerine Aykırılık Oluşturmadığı ) • BAKIM VE GÖZETİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Kendi Haline Terk – Sanığın Hakkında Terk Suçundan Dolayı Beraat Kararı Verilen Resmi Nikahlı Eşi İle Aralarında Boşanma Davasının Duruşmasının Bitiminde Katılanı Annesi Sanığa Bırakarak Duruşma Salonundan Uzaklaşması Sonrasında Sanığın da Katılana Bakamayacağını Söyleyerek İlçe Emniyet Müdürlüğüne Bırakması Suçun “Kendi Haline Terk” Unsurunun Gerçekleşmediği/Eylemin Bakım ve Gözetime Yönelik Yükümlülüklerine Aykırılık Oluşturmadığı ) 5237/m.97,233 ÖZET : Türk Ceza Kanununun 97. maddesinde düzenlenen terk suçunun birinci fıkrasında, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu sebeple koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi hâline terk etmek suç olarak tanımlanmış, terk olgusu bağımsız bir suç olarak kabul edilmiştir. Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Sanığın, hakkında terk suçundan dolayı beraat kararı verilen resmi nikahlı eşi … ile aralarında boşanma davasının duruşmasının bitiminde …’in, katılan …’ı annesi sanığa bırakarak duruşma salonundan uzaklaşması sonrasında, sanığın da katılana bakamayacağını söyleyerek İlçe Emniyet Müdürlüğüne bırakması şeklinde gerçekleşen olayda, suçun “kendi haline terk” unsurunun gerçekleşmemesi ve eylemin bakım ve gözetime yönelik yükümlülüklerine aykırılık oluşturmaması sebebiyle bu davranışın TCK’nın 233. maddesinde düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal suçunu da oluşturmaması karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerekir.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2012/14-1324 K. 2013/27 T. 29.1.2013 • AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ( Kısa Süreli Hapis Cezasının Seçenek Yaptırıma Çevrilmesi Zorunluluğu Nedeniyle Kanun Yararına Kararın Bozulduğu – Özel Dairece Karar Verilmesi Gerektiği/Mahallinde Yerine Getirilmemesi Gereği ) • KISA SÜRELİ HAPİS CEZASININ SEÇENEK YAPTIRIMA ÇEVRİLMEMESİ ( Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali/Kanun Yararına Kararın Bozulduğu – Özel Dairece Karar Verilmesi Gerektiği ) • YARGILAMANIN TEKRARLANMASI YASAĞI ( Kısa Süreli Hapis Cezasının Seçenek Yaptırıma Çevrilmesi Zorunluluğu Nedeniyle Kanun Yararına Kararın Bozulduğu – Özel Dairece Karar Verilmesi Gerektiği/Mahallinde Yerine Getirilmemesi Gereği ) • KANUN YARARINA BOZMA ( Kısa Süreli Hapis Cezasının Seçenek Yaptırıma Çevrilmesi Zorunluluğu Nedeniyle Kanun Yararına Kararın Bozulduğu – Özel Dairece Karar Verilmesi Gerektiği/Mahallinde Yerine Getirilmemesi Gereği ) 5237/m.5051233 5271/m.309 ÖZET : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda, uyuşmazlık; kanun yararına bozma talebi üzerine, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmamasına ilişkin bozma nedeninin, CMK’nun 309/4-d maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesine ilişkindir. Hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilen sanığın 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın ertelenmesine ilişkin yerel mahkeme hükmünde, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Ancak yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, gereken kararın doğrudan Özel Dairece verilmesi gerekmektedir. İşlemlerin mahallinde yerine getirilmesine karar verilmesi yerinde değildir.

AV. İLTAN EKMEKÇİOĞLU

aile hukukuaile yükümlülüğünün ihlaliCeza Hukukuceza hukuku avukatınafaka ödememe suçutck 233
Önceki yazı
Kötü Muamele (TCK 232)
Sonraki yazı
Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK 234)