İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİ VE CAYMA HAKKI

 

TKHK 17/1 uyarınca, Taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmelerdir.

Taksitle satış sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bunlardan ilki sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasıdır. Bu hüküm TKHK m. 17/f.3’de düzenlenmiştir. Hüküm uyarınca, Taksitle satış sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı veya sağlayıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. Sözleşmenin yazılı düzenlenmesi yükümlülüğü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Buna bağlı olarak yükümlülüğü yerine getirmeyen satıcı veya sağlayıcının sözleşmenin geçersizliğini ileri sürme hakkı bulunmamaktadır. Sözleşme adi yazılı şekilde kurulmuş hatta ispatının mümkün olması halinde sözlü olarak kurulması halinde dahi ilk başta kabul edilen şartları kabul etmeyen satıcının sonradan sözleşmedeki şekli aykırılığı ileri sürmesi kabul edilmeyecektir.

Taksitli satış sözleşmesinin unsurların bakıldığında bunlardan ilki; Taraflardan birinin tüketici, karşı tarafın ise satıcı veya sağlayıcı olması gerekmektedir. Tanım olarak tüketici kar elde etme amacı olmayan, ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmeyen gerçek kişi veya tüzel kişidir. Sağlayıcı veya satıcı ise tüketicinin aksine ticari veya mesleki amaçla hareket edip kar elde amacını güden gerçek veya tüzel kişidir.

Diğer bir unsura bakıldığında, sözleşmenin konusunun mal veya hizmet olması gerekmektedir. TKHK m.3/h uyarınca, Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları bu kapsamda kabul edilmektedir.

Tüketicinin satış bedelini ödemeyi taahhüt etmesi gerekmektedir. Burada önemli olan bedelin kısım kısım ödenmesidir.

Bir diğer unsur ise, satış bedelinin en az 2 taksitle ödenmesinin kararlaştırılmasıdır. Kanunda bu hususla ilgili bir açıklık bulunmamaktadır. Önemli olan taksitlerin kısım kısım ödenmesi olduğundan zaten bu ifade ile de ödemenin en az 2 taksit şeklinde ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Son olarak ise, Satıcı veya sağlayıcının, malın teslimini veya hizmetin ifasını da üstlenmesi gerekmektedir.

Taksitli satış sözleşmelerinde temerrüt bakımından TKHK m. 15. Maddesinde düzenleme yapılmıştır. Madde uyarınca, Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de kalan borcun en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya kalan borcun en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Satıcı veya sağlayıcının bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.

Hakimin müdahalesi bakımından TBK m. 261 uyarınca, Hâkim, temerrüde düşen alıcının borçlarını ödeyeceği konusunda güvence vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koşuluyla alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilir ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilir.

 

6502 sayılı TKHK’nın 18. Maddesine göre, Tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.  Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.  Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde tüketici cayma hakkını kullanamaz. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde de tüketici cayma hakkını kullanamaz. Tüketicinin satıcıyı bulduğu finansal kiralama işlemlerinde cayma hakkı kullanılamaz.

Cayma hakkının kullanım süresi bakımından madde uyarınca, herhangi bir gerekçe göstermeye gerek olmaksızın ve cezai şart da ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayılabilmektedir. Kanunda belirtilen 7 günlük sürenin başlama tarihi mal teslimine ilişkin sözleşmelerde tüketici veya tüketici tarafından belirlenen 3. Kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir.

Cayma ya da geri alma hakkı, hukuki niteliği itibari ile bozucu yenilik doğuran bir haktır. Geri alma hakkı hiçbir şekilde kayıt ve şarta bağlanamayan, taksitle satış sözleşmesini geçmişe etkile biçimde sona erdiren bozucu yenilik doğuran bir haktır.

AVUKAT İLTAN EKMEKÇİOĞLU

 

 

 

Menü