İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE GÖTÜRÜ BEDEL VE DEĞİŞEN KOŞULLARA UYARLAMA

 

İnşaat sözleşmelerinin götürü bedel üzerinden kurulması halinde taraflardan  iş sahibinin ödeyeceği bedel önceden ve sabit şekilde belirlenmektedir.  Götürü bedelin kararlaştırılması halinde, yüklenici bu bedel üzerinden tüm inşaatı meydana getirmek zorundadır. Eserin meydana getirilmesinden fazladan emek veya masraf ortaya çıksa dahi yüklenici fazladan yaptığı masrafları talep edemeyecektir.

TBK m. 480/1 : Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.

Taraflar götürü bedel ile birlikte önceden ödenmesi gereken ücreti kesin ve net olarak belirlemektedirler. Götürü bedel kapsamında belirlenen ücretin, yapılan iş sonucunda daha az maliyetle bitmesi halinde dahi iş sahibi de fazladan ödediği bedeli yükleniciden talep edemeyecektir. Sözleşmenin her iki tarafının da kararlaştırılan götürü bedelin düşürülmesi ya da yükseltilmesinin talep edilmesine imkan verilmemiştir.

“Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, Borçlar Yasasının 355.maddesinde tanımlanan ve karşılıklı haklar ve borçlar içeren iki taraflı sözleşmelerden olan eser sözleşmelerinin bir türüdür. Bu sözleşmelerde, yüklenicinin yapacağı işin yani inşaatın bedeli, arsa üzerinden, arsa sahibince verilecek pay ile ayni olarak ödenmektedir. İnşaat bedelinin yükleniciye arsa payı olarak ödenmesinin sözleşmede kararlaştırılması halinde ise iş bedeli, “götürü” olur. İşin yapımı, götürü ( kesin ) bedelle yüklenildiği durumlarda; Borçlar Yasasının 365/2.maddesinde belirtilen yasal nedenlerle bedelin artırılmasını gerektiren koşulların oluştuğu yüklenici tarafından yasal delillerle kanıtlanmadıkça, yüklenici eseri götürü bedelle yapmak zorundadır ve eser yani bu kapsamda inşaat daha çok çalışmayı ve gideri gerektirmiş olsa bile, yüklenici iş bedelinin artırılmasını isteyemez.”  (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ, E. 2003/4424, K. 2003/4772, T. 15.10.2003)

Ahde vefa ilkesi ve TBK m. 480/1 uyarınca, yüklenici anahtar teslim inşaat sözleşmelerinde, götürü bedelin artırılmasını talep edemez. ¹ Ancak TBK m. 480/2 uyarınca bu kurala istisna getirilmiştir;

TBK m.480/2 : Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir.

TBK m. 480/2’de belirtilen öngörülemeyen durumların ortaya çıkması halinde MK m. 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı devreye girer ve sözleşme yeni şartlara göre uyarlanabilir hale gelir. Öngörülmezlik durumu objektif olarak bilirkişiler tarafından değerlendirildikten sonra tespit edilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yalnızca olaylar bakımından değil sonuçlar bakımından da öngörülmezlik meydana gelmiş olabilir. TBK 480/2’nin uygulama alanı bulabilmesi için öngörülmeyen olay veya sonuçların sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkması gerekmektedir. Deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlerin yanında ekonomik sebeplerde uyarlamaya neden olabilir. İnşaat malzemelerine gelen çok yüksek zam ve ek vergilendirme veya devalüasyon kararının alınması da ekonomik sebepler olarak gösterilebilir. ² Somut olayda gerçekleşen öngörülmez olay veya sonuçların uzun süreli olması da gerekmektedir. Yüklenici, inşaat sözleşmelerinde tacir olarak kabul edilmektedir ve yüklenicinin basiretli tacir gibi davranması beklenmektedir. Basiretli tacir olmasını kabul etmek demek, oluşabilecek riskleri görüp tahmin edebilmesi anlamına da gelmektedir. Yüklenici, işi üstlenirken meydana gelebilecek riskleri de göz önüne alması gerektiği kabul edildiğinden her fiyat artışı durumunda uyarlama yoluna gitmesi kabul edilemez. Yüklenicinin uyarlama talep edebilmesi için, yapılacak masrafın aşırı derecede artması bu artmadan dolayı da yapılacak iş ile ödenen bedel arasında açık bir dengesizliğin, orantısızlığın meydana gelmesi gerekmektedir.

“6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 480/II. maddesinde düzenlenen götürü bedelin uyarlanması ve buna bağlı olarak teslim süresinin uzatılmasına ilişkindir. Anılan yasa hükmünce “Ancak başlangıçta öngörülmeyen veya öngörülebilip de taraflarca gözönünde tutulmayan durumlar taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir” şeklindedir. Bu hükümle ücretin götürü olarak kararlaştırıldığı sözleşmelerdeki ücretin değişmemesi kuralına bir istisna getirilmiştir. Dairemizin içtihat ve uygulamaları ile götürü bedelin uyarlanması ve bedelin artırılmasının gerekip gerekmeyeceği hususunda takdir yetkisi hakime ait olduğundan bilirkişiden sözleşme yapıldıktan sonra ihaleye esas uygulama projeleri ve mahal listelerinde bulunmayan ve ayrıca ödemelere esas pursantaj listesi ve idarece yaklaşık maliyet cetvelinde gösterilmeyen yeni bir imalâtın yapılmasının zorunlu olup olmadığı, bu imalâtın ne olduğu ile işin bu değişik imalât şekliyle yapılması halinde ulaşacak imalât bedeli ile sözleşmeye göre yapılması durumunda ödenecek bedel ve bu bedeller arasında fark hesaplattırılıp, bu farkın götürü bedelle kıyaslandığında uyarlama gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı hususunda rapor alınmalıdır. Aradaki farkın uyarlama gerektirdiğine dair bilirkişi görüşü mahkemece yapılacak değerlendirilmede dikkate alınmakla birlikte hakimi bağlamayacaktır. Sözleşmenin temelini oluşturan konularda önceden öngörülemeyen veya öngörülmesine rağmen gerçekleşeceğine ihtimal verilmeyen önemli değişikler sonucu edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması halinde iyiniyet kurallarını da gözönünde tutarak, hakim tarafından sözleşme değişen koşullara uyarlanabilecektir.”  (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ, E. 2016/442, K. 2016/2507, T. 2.5.2016)

TBK m. 480/2 emredici nitelik taşımadığından sözleşmede bu maddenin uygulanmasının önüne geçilmek için hüküm konulabilir. “İşçilik ücretlerinin yükselmesi veya malzeme fiyatlarının artması karşısında her türlü fiyat farkı talebinde bulunulamaz” kaydı düşülerek maddenin uygulanmasının önüne geçilebilmektedir.

Uyarlama talebinin öncelikle iş sahibine yöneltilmesi gerekmektedir, olumsuz cevap alınması karşısında yüklenici mahkeme yoluna başvurabilecektir. Hakimin MK m.2’yi göz önünde bulundurarak karar vermesi gerekmektedir. Hakim, uyarlama yapılmaması durumunda götürü bedel üzerinde yüklenicinin uğrayacağı zarar ile sözleşmenin uyarlanması ya da feshi halinde iş sahibinin uğrayacağı zarar ölçütünü baz alarak karar vermelidir. İnşaatın büyük bir kısmının tamamlanması halinde bedel artırımına karar verilmesi daha doğru kabul edilmektedir. Hakim, MK m.2 uyarınca ve götürü bedelin uygun miktarda değiştirilmesine karar vermelidir.

Avukat iltan Ekmekçioğlu

Menü