İnşaat Sözleşmelerinde Kar Kaybının Hesaplanma Yöntemi
Kâr kaybı, Türk Borçlar Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun eser sözleşmesi hükümleri ve genel hükümleri arasında ayrı bir başlık altında düzenlenmemiştir. Kâr kaybı, olumlu zarar kapsamında değerlendirilir. Yargıtay içtihatlarında ise borçlanılan edimin ifa edilmemesi nedeniyle alacaklının uğradığı zarar, başka bir ifade ile sözleşmenin tam ve vaktinde ifa edilmiş olması durumunda alacaklının mal varlığının ulaşacağı durum ile ifa edilmemesi nedeniyle mevcut durum arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır.
Kesinti Yöntemi ile Kar Kaybının Hesaplanması:
Davacı, alt taşeronun sözleşme konusu olan fakat yapılmayan işler nedeniyle mahrum kaldığı kârı, işin geri kalanının yapılmaması halinde şu şekilde hesaplamalıdır:
-
Yapılmayan iş bedeli: Alt taşeronun işin yapılmaması nedeniyle tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile birlikte,
-
Genel giderler: Alt taşeronun üstlendiği işin yapılmaması nedeniyle ortaya çıkan genel giderler,
-
Kazanç kaybı: Eğer alt taşeron bu süreçte başka bir iş yapıp kazanç elde etmişse, bu işten elde ettiği kâr, ya da
-
Kaçırılan fırsatlar: Alt taşeron başka bir iş bulmaktan kasten kaçındıysa, elde etmekten kaçındığı kâr.
Bu unsurlar dikkate alınarak kar kaybı hesaplanmalıdır.
(Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 09.01.2016, 2015/5062 Esas, 2016/766 Karar; 03.03.2014, 2013/1894 Esas, 2014/1416 Karar; 27.03.2017, 2016/1750 Esas, 2017/1330 Karar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 12.05.2010, 2010/14-244 Esas, 2010/260 Karar)
