İnşaat Sözleşmelerinde Cezai Şart ve Götürü Tazminat Karşılaştırılması
1. Cezai Şart ve Götürü Tazminat Arasındaki Temel Farklılıklar
Cezai şart ve götürü tazminat benzer özelliklere sahip olmakla birlikte, farklı amaçlara hizmet eden iki ayrı hukuki kurumdur. Bu iki kavramın ayırt edilmesi, özellikle inşaat sözleşmelerinde farklı hukuki sonuçlara yol açabileceği için büyük önem taşımaktadır.
Temel Farklılıklar:
Amaç:
- Cezai Şart: Borçluyu ifaya zorlama (bir baskı aracı olarak) ve borcun ifa edilmemesi veya geç ifa edilmesi durumunda ödenecek miktarı önceden belirleme amacı taşır. “Cezai şartın asıl amacı, borç üzerinde baskı kurarak ifaya zorlamaktır.”
- Götürü Tazminat: Borcun ihlali halinde meydana gelmesi muhtemel zararı önceden belirleyerek taraflar arasındaki uyuşmazlığı kolaylaştırmak ve zararın tespitini sağlamak amacındadır. “Götürü tazminatın amacı, meydana gelmesi muhtemel zarar için ödenecek tazminatı önceden belirlemek ve alacaklıya ispat kolaylığı sağlamaktır.”
İfa ile İlişki:
- Cezai Şart: Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumunda talep edilebilir. İfa edilmemesi durumunda cezai şart talep edilebilmesi için borçlunun kusurlu olması gerekir.
- Götürü Tazminat: Borçlunun borcu ihlal etmesi ve bu ihlalden dolayı alacaklının zarara uğraması durumunda talep edilebilir. Borçlunun kusuru olmasa dahi, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararın karşılanması amacıyla uygulanabilir.
Hakimin Müdahale Yetkisi:
- Cezai Şart: Aşırı görülen cezai şart hakim tarafından indirilebilir (TBK m.182/3). “Cezai şartta hâkimin sözleşmeye müdahale edebilmektedir.”
- Götürü Tazminat: Prensip olarak hakim müdahalesi söz konusu değildir. Ancak taraflarca belirlenen miktar, makul bir tahminin ötesinde borçlu açısından ekonomik yıkıma yol açacak derecede yüksek, kişilik haklarına ve ahlaka aykırılık teşkil ediyorsa götürü tazminat anlaşması kesin hükümsüz sayılabilir. “Götürü tazminatta ise hâkimin böyle bir yetkisi yoktur.”
İspat Yükü:
- Cezai Şart: Cezai şartın talep edilebilmesi için alacaklının zarara uğradığını ispatlaması gerekmez.
- Götürü Tazminat: Götürü tazminatta da alacaklının zararını ispatlama yükü kalkar. Miktarı önceden belirlendiği için doğrudan talep edilebilir.
2. Cezai Şart Türleri (TBK m.179)
Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.179, cezai şartı üç farklı türde düzenlemektedir:
1. Seçimlik Cezai Şart (TBK m.179/1):
Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumunda, alacaklının ya borcun ifasını ya da cezai şartın ödenmesini isteyebildiği türdür.
“Borçlu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.”
İnşaat sözleşmelerinde, yüklenicinin işi zamanında bitirmemesi durumunda yapı sahibinin hem ifayı hem de gecikmeden doğan zararı cezai şart olarak talep etme hakkı olduğu düşünülebilir, ancak hüküm seçimi gerektirir.
2. İfaya Eklenen Cezai Şart (Gecikme Cezası) (TBK m.179/2):
Borcun belirli zaman veya yerde ifa edilmemesi durumunda, ifa ile birlikte cezai şartın da talep edilebildiği türdür.
“Borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumunda, alacaklı hem ifayı hem de ceza miktarını talep edebilir.”
İnşaat sözleşmelerinde en sık karşılaşılan cezai şart türüdür. Örneğin, sözleşmede belirlenen tarihte inşaatın teslim edilmemesi halinde her gün için belirli bir miktar ödeme kararlaştırılması bu türe girer.
Bu cezai şart türü, yükleniciyi belirli bir zamanda teslimi zorlama amacı taşır ve teslimin tamamlanması hem de cezai şartın talep edilmesi mümkündür.
3. İfayı Engelleyen Cezai Şart (Dönme Cezası) (TBK m.179/3):
Borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi dönme veya fesih suretiyle sona erdirme yetkisi tanıdığı türdür.
“Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi dönme veya fesih suretiyle sona erdirme yetkisi olduğu hükmüyle düzenlenmektedir.”
Bu cezai şartın temel işlevi, borç ilişkisini güçlendirmek değil, tam tersine zayıflatmaktır.
3. İnşaat Sözleşmelerinde Cezai Şart Kayıtlarının Koşulları
Cezai şartın geçerliliği ve talep edilebilirliği belirli koşullara bağlıdır:
a. Geçerli Bir Asıl Borcun Varlığı: Cezai şart, asıl borcun ifasını teminat altına almak için kararlaştırılan fer’i nitelikte bir edimdir. Bu nedenle, cezai şartın geçerli olabilmesi için öncelikle geçerli bir asıl borcun var olması gerekir. “Cezai şartın talep edilebilmesi için öncelikle sözleşmenin kurulduğu anda geçerli bir asıl borcun varlığı gerekir.” İnşaat sözleşmelerinde bu asıl borç, yüklenicinin eseri teslim borcudur.
b. Geçerli Bir Cezai Şart Anlaşmasının Bulunması: Cezai şartın, asıl sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede, kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olarak kararlaştırılması gerekir. İnşaat sözleşmeleri, TBK m.4734 Kamu İhale Kanunu çerçevesinde yapılacak olan inşaat sözleşmelerinde de cezai şart kayıtları yer alabilir.
c. Cezai Şartın Muaccel Olması: Cezai şart alacağının talep edilebilmesi için muaccel olması gerekir. İnşaat sözleşmelerinde yüklenicinin teslimde gecikmesine bağlı cezai şartlar öngörüldüğünde, yüklenicinin teslim borcunu zamanında ifa etmediği anda cezai şart muaccel hale gelir. Bu durum, sözleşmede kesin bir vade belirlenmişse ayrıca ihtara gerek kalmadan geçerlidir.
Yüklenicinin eseri teslim borcunda temerrüde düşmüş olması gerekir. “Yüklenicinin eserini teslimde gecikmesi hali cezai şartın muaccel olmasına neden olur.”
TBK m.182/2 hükmüne göre, asıl borcun sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkansız hale gelmesi durumunda cezanın ifası istenemez.
d. İfanın Çekincesiz Olarak Kabul Edilmemiş Olması: İfaya eklenen cezai şartlarda (TBK m.179/2), yapı sahibi, yüklenicinin teslimde gecikmesine rağmen, hiçbir çekince ileri sürmeden yapıyı teslim almıyorsa cezai şart talep etme hakkından zımnen feragat etmiş sayılabilir. Bu durumda yapı sahibinin, cezai şart talep ettiğini yükleniciye açıkça bildirmesi önemlidir. “Önemli olan, cezai şart talep edildiğine dair çekincenin açık bir biçimde borçluya bildirilmesidir.”
4. Cezai Şartın İşlevleri
Cezai şartın başlıca iki işlevi vardır:
a. Psikolojik Baskı: Borçluyu borcunu ifa etmeye zorlama işlevi. Borçlu, ifa etmemesi durumunda cezai şartla karşılaşacağını bilerek, sözleşmeye uygun davranmaya teşvik edilir. “Cezai şartın ilk işlevi, borçlu üzerinde psikolojik bir baskı oluşturarak borcun ifasını teminat altına almaktır.” Özellikle inşaat sözleşmelerinde, çoğu zaman yapılan işin büyük maliyetli ve karmaşık olması nedeniyle, cezai şartın borçlu üzerindeki psikolojik baskı unsuru kuvvetlendirilir.
b. Zararın Tespitini Kolaylaştırma: Borcun ifa edilmemesi durumunda ortaya çıkacak tazminat talebinin kolaylaştırılması ve miktarının tespit edilmesi işlevi. Alacaklının zarara uğradığını ispat yükünü ortadan kaldırır. “Cezai şartın ikinci işlevi ise, borcun ifa edilmemesi durumunda ortaya çıkacak tazminat talebinin kolaylaştırılması ve miktarının tespit edilmesidir.” Bu işlev, götürü tazminatın amacına daha yakın bir nitelik taşır.
5. Götürü Tazminat Kavramı ve Hukuki Niteliği
Götürü tazminat, borcun ihlali halinde ödenecek zararın miktarının taraflarca önceden belirlendiği bir tazminat türüdür. Özellikle inşaat sözleşmelerinde, yüklenicinin eseri teslim borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumunda yapı sahibinin uğrayacağı zararları gidermeye yönelik olarak yaygın şekilde uygulanır.
Götürü Tazminatın Tanımı ve Unsurları:
Götürü tazminat, “sözleşmenin borçluyu ihlal edilmesi halinde, alacaklının uğradığı zararın giderilmesi için borçlu tarafından ödenecek olan tazminatın, taraflarca önceden belirli bir miktar olarak kararlaştırılmasıdır.”
a. Taraflar Arasında Bir Borç İlişkisinin Bulunması: Götürü tazminat, sözleşmeden doğan bir borcun ihlali ile ilişkilidir.
b. Götürü Tazminat Olarak Kararlaştırılan Bir Edimin Bulunması: Tarafların, borcun ihlali durumunda belirli bir edimin (genellikle para) ödeneceğini kararlaştırması gerekir.
c. Tarafların Anlaşması: Götürü tazminat anlaşması, tarafların asıl sözleşmenin ihlal edilmesi sonucunda uğranacak zararların giderilmesi amacıyla önceden belirledikleri tazminatı ifade etmelidir.
Götürü Tazminatın Hukuki Niteliği:
Götürü tazminat, tek tarafa borç yükleyen, fer’i nitelikte ve kendine özgü yapıda bir sözleşmedir.
Geçerli bir asıl borcun varlığına bağlıdır. Asıl borcun geçersiz olması durumunda, götürü tazminat da geçersiz hale gelir.
Götürü tazminatın hukuki niteliği “sui generis” (kendine özgü) bir sözleşme olarak kabul edilir.
6. Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay, inşaat sözleşmelerinde teslim borcunda temerrüde düşülmesi durumunda kararlaştırılan gecikme cezalarını genellikle “kira tazminatı” olarak nitelendirmektedir.
“Davacı arsa sahibinin gecikme nedeniyle mahrum kaldığı kira gelirine (kira tazminatına) ilişkin istemi mahkemece ifaya ekli cezai şart olarak değerlendirilip, eserin teslimi sırasında ceza isteme hakkı saklı tutulmadığı ve böylece talep hakkının düştüğü gerekçesiyle reddedilmiştir.”
Yargıtay, gecikmeden kaynaklanan zararın tespiti ve ödenmesi gereken miktarı, genellikle “kira tazminatı” veya “götürü tazminat” olarak kabul etmektedir. Altı aydan sonraki gecikmelerde aylık kira bedelini cezai şart olarak değerlendirmiştir.
7. Sonuç
Cezai şart ve götürü tazminat, inşaat sözleşmelerinde benzer amaçlara hizmet eden ancak farklı hukuki niteliklere sahip kurumlardır. Tarafların sözleşmelerde yer alan kayıtları yorumlarken, bu iki kavramın özelliklerini ve aralarındaki farklılıkları dikkate almaları büyük önem taşır.
Cezai şart, borçluyu ifaya zorlama ve baskı aracı olarak işlev görürken, hakim müdahalesine açıktır.
Götürü tazminat, zararın önceden belirlenmesi ve ispat kolaylığı sağlama amacı taşır ve prensip olarak hakim müdahalesi daha sınırlıdır.
İnşaat sözleşmelerinde, özellikle teslim borcunda temerrüt durumunda, cezai şart ve götürü tazminatın doğru nitelendirilmesi, tarafların hak kaybına uğramaması ve uyuşmazlıkların etkin bir şekilde çözümlenmesi için kritik öneme sahiptir.