İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN UYARLANMASI
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin bir yapı inşa etme borcuna karşılık, arsa sahibinin bedel olarak arsasının belirli paylarını devretmeyi taahhüt ettiği, yapısı gereği “götürü bedelli” kabul edilen bir sözleşme türüdür. Götürü bedel, işin maliyeti artsa dahi kural olarak değiştirilemez ve bu durumun riski (rizikosu) tamamen yükleniciye aittir. Ancak , sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesine önemli bir istisna getirmiştir. TBK’nın 480. maddesinin 2. fıkrası, sözleşme kurulurken öngörülemeyen veya öngörülse de dikkate alınmayan olağanüstü durumların (örn. COVID-19 pandemisi, aşırı döviz dalgalanmaları, savaş, ithalat yasakları) inşaatın kararlaştırılan bedelle yapılmasını engellemesi veya aşırı derecede güçleştirmesi halinde, yükleniciye hâkimden sözleşmenin uyarlanmasını talep etme hakkı tanımaktadır.
Uyarlama talebinin kabulü için altı temel şartın bir arada bulunması gerekmektedir:
- Öngörülemezlik: Başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülüp de dikkate alınmayan bir durum ortaya çıkmalıdır.
- İfa Güçlüğü: Bu yeni durum, inşaatın götürü bedelle yapılmasını engellemeli veya son derece güçleştirmelidir.
- Kusursuzluk: Durumun ortaya çıkması ve ifanın güçleşmesi yükleniciye isnat edilememelidir.
- İfanın Devamı: Yüklenici edimini henüz tamamlamamış olmalı veya uyarlama hakkını saklı tutarak (ihtirazi kayıtla) ifa etmiş olmalıdır.
- Bildirim Yükümlülüğü: Yüklenici, ifa güçlüğünü gecikmeksizin arsa sahibine bildirmelidir.
- Aksi Anlaşmanın Yokluğu: Taraflar arasında uyarlama hakkını ortadan kaldıran geçerli bir anlaşma bulunmamalıdır.
Bu şartlar sağlandığında yüklenici, dava yoluyla hâkimden öncelikle sözleşmenin uyarlanmasını (örneğin, kendisine verilecek arsa payının artırılması, ek bağımsız bölüm verilmesi veya sürenin uzatılması) talep edebilir. Uyarlamanın mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme, dürüstlük kuralının gerektirdiği hallerde (örneğin, inşaatın büyük ölçüde tamamlanması) ise sözleşmenin ileriye etkili feshini isteyebilir.
I. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Götürü Bedel Kavramı
A. Sözleşmenin Tanımı ve Hukuki Niteliği
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin özel bir türüdür. Bu sözleşme, “bir tarafın (müteahhidin), diğer tarafın (arsa sahibinin) arsası üzerinde bağımsız bölümler inşa ve teslim etmeyi, buna karşılık arsa sahibinin de arsasının belirli paylarının mülkiyetini, yükleniciye devretmeyi taahhüt etmesi” şeklinde tanımlanır. İki tarafa tam borç yükleyen bu sözleşmede, arsa sahibinin ücret ödeme borcu, para yerine ayni bir edim olan arsa payı mülkiyetinin devri şeklinde kararlaştırılmıştır.
Yargıtay, bu sözleşme türünü “yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmeler” olarak tanımlamaktadır.
B. Götürü Bedel ve Bağlayıcılığı
TBK m. 480‘e göre, tarafların yapılacak işin bedelini önceden kesin ve net olarak belirlemesi durumunda “götürü bedel” söz konusudur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yükleniciye devredilecek arsa payları sözleşme kurulurken kesin olarak belirlendiği için, bu sözleşmelerin götürü bedelle kurulduğu hem öğreti hem de Yargıtay tarafından kabul edilmektedir.
- Değiştirilemezlik Kuralı: Götürü bedelin temel özelliği, kural olarak değiştirilemez olmasıdır. TBK m. 480/1 uyarınca, “eser, yüklenicinin öngördüğünden fazla emek ve masrafı gerektirse bile,” yüklenici belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.
- Rizikonun Yükleniciye Ait Olması: İnşaat maliyetini oluşturan işçilik ve malzeme masraflarının sözleşme sonrası artması veya azalması, kararlaştırılan bedeli etkilemez. Bu nedenle götürü bedelin rizikosu tamamen yükleniciye aittir.
- Arsa Sahibi Lehine Durum: Aynı ilke arsa sahibi için de geçerlidir. TBK m. 480/3′e göre, eserin tamamlanması öngörülenden daha az masrafla gerçekleşse bile, arsa sahibi belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.
Bu durum, hukuki güvenliğin bir gereği olan ahde vefa ilkesinin doğrudan bir sonucudur. Taraflar, kendi iradeleriyle belirledikleri şartlara uymak zorundadırlar.
C. Ahde Vefa İlkesinin İstisnası: TBK m. 480/2
Kanun koyucu, ahde vefa ilkesinin katı bir şekilde uygulanmasının yaratabileceği adaletsiz sonuçları öngörerek yükleniciyi koruyucu bir istisna getirmiştir. Bu istisna, temelini dürüstlük kuralı ve clausula rebus sic stantibus (koşulların değişmezliği şartı) ilkesinden alan sözleşmenin uyarlanması kurumudur.
TBK m. 480/2 hükmü şu şekildedir:
“Başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülmesine rağmen taraflarca dikkate alınmayan haller, eserin (inşaatın) kararlaştırılmış olan götürü bedelle yapılmasına engel olur ya da ifayı son derece güçleştirirse, yüklenici (müteahhit), hâkimden sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep edebilir. Bunun mümkün olmaması durumunda ise yüklenici sözleşmeden dönme ya da dürüstlük kuralının gerektirdiği hallerde fesih hakkını kullanabilir.”
Bu hüküm, götürü bedelli eser sözleşmeleri için özel bir düzenleme olup, “Aşırı İfa Güçlüğü” başlıklı genel düzenleme olan TBK m. 138’den önce uygulama alanı bulur.
II. Sözleşmenin Uyarlanmasını Talep Etme Şartları (TBK m. 480/2)
Yüklenicinin sözleşmenin uyarlanmasını talep edebilmesi, kanunda belirtilen sıkı koşulların bir arada gerçekleşmesine bağlıdır.
1. Başlangıçta Öngörülemeyen Bir Durumun Ortaya Çıkması
Bu şart, iki unsuru içerir: ya durum taraflarca hiç öngörülmemiştir ya da öngörülmüş olmasına rağmen gerçekleşmeyeceği kabul edilmiştir.
- Olağanüstü Durumlar: Uyarlama genellikle savaş, ülkeyi sarsan ekonomik krizler, şok devalüasyonlar, ithalat yasakları, grevler gibi olağanüstü durumlarda gündeme gelir. Özellikle “COVİD-19 pandemisi ve dövizdeki olağanüstü dalgalanmalar nedeniyle inşaat sektöründeki malzeme ve işçilik fiyatlarının aşırı derecede artması” bu duruma güncel bir örnektir.
- Öngörülemezlik Ölçütü: Bir durumun öngörülemez olup olmadığı, “objektif ölçüye göre benzer alandaki işleri üstlenen basiretli her yüklenici” dikkate alınarak değerlendirilir. Tacir olan yüklenicinin basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümlülüğü olsa da, COVID-19 gibi bir pandemiyi ve etkilerini öngörmesi beklenemez.
- Etkilerin Öngörülemezliği: Olayın kendisi öngörülebilir olsa bile (örneğin, enflasyon), sonuçlarının yıkıcı derecede etkili olacağının (örneğin, döviz kurunun bir günde birkaç katına çıkması) öngörülememesi de uyarlama için yeterli kabul edilebilir.
2. Yeni Koşulların İfayı Engellemesi veya Yüklenicinin mahvına sebep olması
Ortaya çıkan olağanüstü durum, yüklenicinin belirlenen götürü bedelle inşaatı tamamlamasını ya imkânsız kılmalı ya da kendisinden beklenemeyecek derecede zorlaştırmalıdır.
- Sübjektif Değerlendirme: Bu şartın tespiti, somut olaydaki yüklenicinin ekonomik ve fiili durumu dikkate alınarak sübjektif bir değerlendirme ile yapılır. Hâkim, riskin dürüstlük kuralına göre yükleniciye yüklenip yüklenemeyeceğine karar verir.
- Aşırı Riziko: Yüklenicinin sadece kâr etmemesi uyarlama için yeterli değildir. Ancak kâr marjındaki azalma işletmesini ciddi bir tehlikeye sokacaksa uyarlama talep edilebilir. Amaç, yüklenicinin mahvına yol açmasını engellemektir.
3. Ortaya Çıkan Durumun Yükleniciye Yüklenememesi (Kusursuzluk)
Kanunda açıkça belirtilmese de, hem öğreti hem de Yargıtay, ifa güçlüğünün yüklenicinin kusurundan kaynaklanmaması gerektiğini kabul etmektedir.
- Örnek Durumlar: Yüklenici, iş organizasyonunda gerekli özeni göstermemişse veya inşaatı zamanında tamamlamayarak temerrüde düştükten sonra olağanüstü bir durum ortaya çıkmışsa, TBK m. 480/2 hükmünden yararlanamaz. Yargıtay’a göre, “temerrüde düşen borçlu uyarlama talep etme hakkını yitirmiş olur.”
4. Yapının Tamamlanmamış Olması
Uyarlama, devam eden bir sözleşmeye müdahale olduğu için, yüklenicinin edimini ifa etmemiş olması gerekir.
- İhtirazi Kayıt: Yüklenici, borcunu herhangi bir ihtirazi kayıt (uyarlama hakkını saklı tuttuğuna dair bir şerh) koymadan ifa etmişse, değişen şartları kabul ettiği varsayılır ve sonradan uyarlama talep edemez. Yargıtay, “ifanın aşırı derecede güçleşmesinden doğan hakların saklı tutulmaksızın edimin ifa edilmiş olması nedeniyle uyarlama istenemeyeceği” yönünde kararlar vermektedir.
5. İfa Güçlüğünün Arsa Sahibine Bildirilmesi
Yargıtay ve öğretideki baskın görüşe göre, yüklenici, götürü bedelle işi tamamlamasını engelleyen veya güçleştiren durumları ortaya çıktığında gecikmeksizin arsa sahibine bildirmelidir. Bu yükümlülük, yüklenicinin özen yükümlülüğünün (TBK m. 472/3) bir gereğidir. Bildirimde bulunulmaması, artan maliyetlere katlanma sonucunu doğurabilir.
6. Taraflar Arasında Aksi Yönde Anlaşma Bulunmaması
TBK m. 480/2 hükmü emredici nitelikte olmadığından, taraflar sözleşmeye koyacakları bir hükümle uyarlama hakkını sınırlandırabilir veya tamamen kaldırabilirler.
- Açık İrade: Bu tür bir feragatin geçerli olması için, tarafların iradesinin şüpheye yer vermeyecek şekilde açık olması gerekir. “Kararlaştırılan bedel kesindir” gibi genel ifadeler tek başına feragat anlamına gelmez.
- Sınırları: Sözleşmeye konulan bu tür kayıtlar, dürüstlük kuralına (TMK m. 2), kişilik haklarına ve ahlaka aykırı olamaz. Özellikle arsa sahibinden kaynaklanan bir gecikme nedeniyle fiyatlar artmışsa, arsa sahibinin bu maddeye dayanması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir.
III. Uyarlama Talebinin Usulü ve Sonuçları
A. Uyarlamada Uyulması Gereken Usul
Yüklenici, uyarlama hakkını dava yoluyla kullanmalıdır. Hâkim, açılan davada uyarlama şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirir. Yüklenici, dava açmadan önce arsa sahibine müzakere teklifinde bulunabilir ancak bu bir zorunluluk değildir.
B. Arsa Sahibinin Uyarlama Talep Edip Edebilir mi?
TBK m. 480/2 lafzı gereği yalnızca yükleniciye tanınmış bir haktır.
C. Uyarlama Talebinin Sonuçları
TBK m. 480/2, yükleniciye kademeli haklar tanır: öncelik uyarlamada, bu mümkün değilse sözleşmeyi sona erdirmededir.
1. Sözleşmenin Uyarlanması
Hâkimin müdahalesi, sözleşme adaletini yeniden sağlamayı hedefler. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde uyarlama şu şekillerde yapılabilir:
- Yükleniciye verilecek arsa payı oranının artırılması.
- Yükleniciye daha fazla sayıda bağımsız bölüm verilmesi.
- Sözleşmede belirlenen teslim süresinin uzatılması.
- Arsa sahibinin yükleniciye arsa payına ek olarak bir miktar para ödemesine karar verilmesi.
Hâkim, uyarlama yaparken arsa sahibinin durumunu da ağırlaştırmamaya, tarafların menfaat dengesini yeniden kurmaya özen göstermelidir.
2. Sözleşmenin Sona Erdirilmesi: Dönme ve Fesih
Uyarlamanın mümkün olmaması veya taraflardan sözleşmeyle bağlı kalmalarının beklenememesi durumunda, yüklenici sözleşmeyi sona erdirme hakkına sahiptir.
Sona Erme Türü | Tanım ve Etki | Uygulama Alanı |
Sözleşmeden Dönme | Sözleşmeyi geçmişe etkili olarak, yani kurulduğu andan itibaren ortadan kaldırır. Taraflar, o ana kadar yerine getirdikleri edimleri iade etmekle yükümlü olur. | Uyarlamanın mümkün olmadığı ve fesih için özel koşulların bulunmadığı temel durumdur. Yüklenici, yaptığı inşaat masraflarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilir. |
Sözleşmenin Feshi | Sözleşmeyi ileriye etkili olarak sona erdirir. Fesih anına kadar yapılan edimler geçerliliğini korur. | Dürüstlük kuralının dönmeyi haklı göstermediği durumlarda kullanılır. Özellikle Yargıtay içtihatlarına göre, inşaatın önemli bir ölçüde (%90 ve üzeri gibi) tamamlandığı hallerde geriye etkili dönme, hakkaniyete aykırı olacağından fesih yoluna gidilir. Fesih durumunda yüklenici, tamamladığı işin oranına göre arsa payı veya bağımsız bölüm talep etme hakkını korur. |
YARGITAY KARARLARI
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2022/2564 K. 2023/2577 T. 4.7.2023 • ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNE DAYALI SÖZLEŞMENİN UYARLANMASI VE HÜKMEDİLEN TAZMİNAT TUTARININ TENKİSİ İSTEMİ ( Dava Dilekçesinin ve Davacı Tarafça İbraz Edilen Temyiz Dilekçesinin Yapılan İncelenmesinde Davacının Uyarlama Talebinin Asliye Hukuk Mahkemesi Dosyasında Hüküm Altına Alınan Döneme İlişkin Olduğunun Anlaşılmadığı/Bu Nedenle Kapatılan Yüksek Hukuk Dairesinin Bozma İlamının Maddi Hataya Dayalı Gerekçesine İtibar Edilip Bahsi Geçen Davanın Açıldığı Döneme İlişkin Yapılan Araştırma ve İncelemeye Dayalı Şekilde Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu ) • GECİKME TAZMİNATI ( Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Dosyasında Hüküm Altına Alınıp Kesinleşmiş Olan Gecikme Tazminatına İlişkin Olarak Uyarlama ve Tenkis Yapılıp Yapılamayacağının Tartışılması ile Oluşacak Sonuca Göre Karar Verilmesi Gerektiği ) • TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Dosyasında Hüküm Altına Alınıp Kesinleşmiş Olan Gecikme Tazminatına İlişkin Olarak Uyarlama ve Tenkis Yapılıp Yapılamayacağının Tartışılması ile Oluşacak Sonuca Göre Karar Verilmesi Gerekirken 6100 Sayılı HMK’nın 26. Maddesine Aykırı Şekilde Davacı Talebi Aşılmak Suretiyle Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu )
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2023/848 K. 2024/1641 T. 21.5.2024 • ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN SÖZLEŞME DIŞI İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ ( Birim Fiyatlı Götürü Bedelli Sözleşmede Sözleşme ve Ekinde Kararlaştırılan Metraj ve Miktardaki İşler İçin Götürü Ücret Kararlaştırılmış Olup Belirlenen Metraj ve Miktarlardan Fazla İş Yapıldığının İddia ve İspat Edildiği Durumlarda Fazla İşin Bedelinin Tahsiline Karar Verilmesi Gerektiği ) • BİRİM FİYATLI GÖTÜRÜ BEDELLİ SÖZLEŞME ( Sözleşme ve Ekinde Kararlaştırılan Metraj ve Miktardaki İşler İçin Götürü Ücret Kararlaştırılmış Olup Belirlenen Metraj ve Miktarlardan Fazla İş Yapıldığının İddia ve İspat Edildiği Durumlarda Fazla İşin Bedelinin Tahsiline Karar Verileceği – Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Sözleşme Dışı İş Bedelinin Tahsili İstemi ) • GÖTÜRÜ BEDELLİ SÖZLEŞME ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Sözleşme Dışı İş Bedelinin Tahsili – Belirtilen Ekli Listedeki İşlerin Bedeli Götürü Bedel Olup Bu Listeden Farklı İş Yapılması Durumunda Yerinde Ölçüm Yapılarak Sözleşmedeki Birim Fiyatların Esas Alınacağı Kararlaştırılmasına Rağmen Mahkemece Sözleşmenin Götürü Bedelli Sözleşme Olduğundan Bahisle Yapılan Fazla İşin Götürü Bedel Kapsamında Kaldığı Kabul Edilerek Davanın Reddine Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu ) • BİLİRKİŞİ RAPORU ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Sözleşme Dışı İş Bedelinin Tahsili – Maddi Gerçeğin Ortaya Çıkması İçin İşin Niteliğine Uygun Teknik Bilirkişi Heyeti Seçilerek Ölçüm İçin Gerekli Aletler ve Ekipmanlar İle Gerekli Güvenlik Önlemlerinin Neler Olduğu Tespit ve Temin Edilerek Sözleşme Dışı Yapıldığı İddia Edilen Kalemlere Ait Metrajların Yerinde Ölçümü Sağlanacak Şekilde Keşif Yapılıp Rapor Alınması Gerektiği )
ÖZET : Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.1 maddesinde “Taşeron, ekli listede belirtilen imalatları anahtar teslimi götürü bedel üzerinden yapacaktır. Şayet idarenin isteği üzerine yapılacak iş artışları veya imalat değişikliği olursa ekli listedeki fiyatlar, metrajlarda ise yerinde yapılan imalat ölçüsü esas alınacaktır” düzenlemesi mevcut olup ilgili madde dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan sözleşme götürü bedelli sözleşme olmayıp birim fiyatlı götürü bedel sözleşmedir ve birim fiyatlı götürü bedelli sözleşmede; sözleşme ve ekinde kararlaştırılan metraj ve miktardaki işler için götürü ücret kararlaştırılmış olup belirlenen metraj ve miktarlardan fazla iş yapıldığının iddia ve ispat edildiği durumlarda fazla işin bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; maddede belirtilen ekli listedeki işlerin bedeli götürü bedel olup bu listeden farklı iş yapılması durumunda yerinde ölçüm yapılarak sözleşmedeki birim fiyatların esas alınacağı kararlaştırılmasına rağmen mahkemece; sözleşmenin götürü bedelli sözleşme olduğundan bahisle yapılan fazla işin götürü bedel kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için işin niteliğine uygun teknik bilirkişi heyeti seçilerek, ölçüm için gerekli aletler ve ekipmanlar ile gerekli güvenlik önlemlerinin neler olduğu tespit ve temin edilerek sözleşme dışı yapıldığı iddia edilen kalemlere ait metrajların yerinde ölçümü sağlanacak şekilde keşif yapılıp rapor alınarak sözleşmede belirlenen metrajdan fazla iş yapılıp yapılmadığı, yapılan işin sözleşmede belirlenen bir bedeli var ise işlerin sözleşme bedeli, yapılan işin sözleşmede bedeli yoksa yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre bedellerin tespit edilip, rapora yapılan itirazlar da Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde giderilerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2019/3771 K. 2020/1216 T. 2.6.2020 • ESER SÖZLEŞMESİNİN YENİ KOŞULLARA UYARLANMASI VE FİYAT FARKININ HESAPLANARAK TAHSİLİ İSTEMİ ( TBK’nın 480/II. Maddesindeki Uyarlamaya İlişkin Düzenleme ve Hükmün Götürü Bedelli İşlerde Uygulanması Mümkün Olup Taraflar Arasındaki Sözleşmenin Birim Fiyatlı Sözleşme Olduğu – Tbk’nın 480/II. Maddesine Göre Bu Sözleşmede Uyarlama Yapılması Mümkün Olmayıp Birim Fiyatlı Eser Sözleşmelerinde Koşulları Mevcut Olduğu Takdirde TBK’nın 138. Maddesindeki Düzenlemeye Göre Uyarlama Talep Edilmesinin Mümkün Olduğu/Davanın Reddi Gerektiği ) • UYARLAMA KOŞULLARI ( Uyarlama Talebinin Dayanağı Olan Davalının Süre Uzatımı Verdiği Ruhsat Alımında Gecikme Numunelerin İncelenme Süresi Hakediş Ödemelerinde Gecikme Projenin Onaylanmasında Gecikme İş Artışı ile Mevsim Nedeniyle Çalışılmayan Günler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun Denetimine Tabi Eser Sözleşmelerindeki Gecikme Ve Süre Uzatımlarının Yüklenici Tarafından Öngörülmeyen ve Öngörülmesi de Beklenmeyen Olağanüstü Durum Niteliğinde Olmadığı – TBK Md. 138’deki Uyarlama Koşullarının Bulunmaması Sebebiyle Davanın Reddi Gerektiği ) • ÖNGÖRÜLEMEYEN OLAĞANÜSTÜ DURUM ( Gecikme ve Süre Uzatımlarının Sözleşmenin Yapıldığı Sırada İşinin Ehli Olup Basiretli Bir Tacir Gibi Hareket Etmesi Gereken Yüklenici Tarafından Öngörülmeyen ve Öngörülmesi de Beklenmeyen Olağanüstü Bir Durum Niteliğinde Olmadığı – Davacıya Bu Haller İçin Süre Uzatımları Verilerek Aleyhine Sözleşmenin Gecikmeye İlişkin Hükümleri Uygulanmadığı/Genel Kural Niteliğindeki TBK’nın 138. Maddesindeki Uyarlama Koşullarının Bulunmaması Sebebiyle Davanın Reddi Gerekirken Kabulünün Doğru Olmadığı )
ÖZET : TBK’nın 480/II. maddesindeki uyarlamaya ilişkin düzenleme ve hükmün götürü bedelli işlerde uygulanması mümkün olup, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesindeki düzenlemeden sözleşmenin birim fiyatlı sözleşme olduğu anlaşıldığından TBK’nın 480/II. maddesine göre bu sözleşmede uyarlama yapılması mümkün değildir. Birim fiyatlı eser sözleşmelerinde koşulları mevcut olduğu takdirde TBK’nın 138. maddesindeki düzenlemeye göre uyarlama talep edilmesi ve mahkemece uyarlama kararı verilmesi mümkün olabilir. Uyarlama talebinin dayanağı olarak gösterilen ve davalının süre uzatımı verdiği, ruhsat alımındaki gecikme, numunelerin incelenme süresi, hakediş ödemelerindeki gecikme, anıtlar kurulunca projenin onaylanmasındaki gecikme, iş artışı ile mevsim nedeniyle çalışılmayan günler, iş artışı ve özellikle Anıtlar Yüksek Kurulu’nun denetimine tabi eser sözleşmelerindeki gecikme ve süre uzatımları sözleşmenin yapıldığı sırada işinin ehli olup basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken yüklenici tarafından öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum niteliğinde değildir. Davacıya bu haller için süre uzatımları verilerek aleyhine sözleşmenin gecikmeye ilişkin hükümleri uygulanmamıştır. İş artışı ile ilgili davacının bedel talebi de bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, genel kural niteliğindeki TBK’nın 138. maddesindeki uyarlama koşullarının bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2016/442 K. 2016/2507 T. 2.5.2016 • ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN UYARLAMA TALEBİ ( Uygulama Projeleri ile Mahal Listelerinde ve Pursantaj Listesiyle Yaklaşık Maliyet Cetvelinde Bulunmayan Yeni Bir İmalât Olan Fore Kazıklı Ankrajlı Betonarme İstinat İksa İmalâtı Yapılmasının Zorunlu Olduğunun Sonradan Ortaya Çıkması Sebebiyle/Uyarlama Talebi ) • YENİ KOŞULLARA UYARLAMA ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan – Sözleşmenin Temelini Oluşturan Konularda Önceden Öngörülemeyen veya Öngörülmesine Rağmen Gerçekleşeceğine İhtimal Verilmeyen Önemli Değişikler Sonucu Edimler Arasındaki Dengenin Aşırı Bozulması Halinde İyiniyet Kurallarının Gözetileceği ) • YAPILMAK ZORUNDA KALINAN İMALAT HAKKINDA BEDEL FARKI ( Bu Farkın Götürü Bedelle Kıyaslandığında Tarafların Önceden Tahmin Etmedikleri veya Öngördükleri Halde Gerçekleşmesine İhtimal Vermedikleri Olağanüstü Şart Niteliğinde Olup Uyarlama Yapılarak Sözleşmedeki Götürü Bedelin Artırılması ve Süre Uzatımı Gerekip Gerekmediğinin Değerlendirileceği )
ÖZET : Dava, sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması ve ek iş süresi kadar sürenin iş bitim süresine eklenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece itiraz edilen hakedişlerdeki sözleşmeye göre ihaleye esas uygulama projeleri ve mahal listeleri, pursantaj listesi ve yaklaşık maliyet cetveline göre ödenecek bedel ile zemin yapısı sebebiyle fore kazıklı ankrajlı betonarme iksa imalâtı yapılmak zorunda kalınması sonucu oluşacak bedel arasındaki fark hesaplattırılıp, bu farkın bu götürü bedelle kıyaslandığında tarafların önceden tahmin etmedikleri veya öngördükleri halde gerçekleşmesine ihtimal vermedikleri olağanüstü şart niteliğinde olup uyarlama yapılarak sözleşmedeki götürü bedelin artırılması ve süre uzatımı gerekip gerekmediği, uyarlama gerekiyorsa bunun miktarı ve uzatılması gereken süre konusunda yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, mahkemece değerlendirilerek talepler konusunda sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.