Yağma Suçu ( TCK m.148 )

TCK Madde 148 – Madde Metni

(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

TCK Madde 148 Gerekçesi

Madde metninde yağma suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Hırsızlık suçunda olduğu gibi, yağma suçunda da, taşınır malın alınmasıyla ilgili olarak zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Ancak, hırsızlık suçundan farklı olarak, bu suçun oluşabilmesi için, mağdurun rızasının, cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir. Yağma suçu açısından tehdidin, kişiyi, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle yapılması gerekir. Yağma suçu, cebir kullanılarak da işlenebilir. Ancak bu cebrin, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama boyutuna ulaşmaması gerekir.

Yağma suçunun tamamlanabilmesi için, kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan, kullanılan cebir veya tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir veya tehdit, sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle, malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse, yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerekir.

Malın teslim edilmesi veya alınması, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesini, mağdurun bu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesini ifade eder. Mal, zilyedin tasarruf olanağı ortadan kalktığı anda alınmış olacağından, bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit, hırsızlığı yağmaya dönüştürür.

Mal alındıktan yani hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra, bunu geri almak isteyen kişiye karşı cebir veya tehdide başvurulması hâlinde, artık yağma suçundan söz edilemez. Hırsızlık suçuna konu malın geri alınmasını önlemek amacına yönelik olarak kullanılan cebir veya tehdit ayrı suçların oluşmasına neden olur. Bu durumda, gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerekir.

Maddenin ikinci fıkrasında senedin yağması düzenlenmiştir. Cebir veya tehdit kullanılarak bir kimsenin, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi de yağma sayılmıştır. Senedin bunu imzalayan için “borç doğurucu” olması gerekir. Bu borç para borcu olabileceği gibi, bir işi yapmaya veya yapmamaya, bir taşınmazını hibe etmeye, kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya, var olan bir borca kefil olmaya da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya, vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da “borç doğurucu” senet sayılırlar. Şu hâlde mağduru iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge, borç doğurucu senet tanımına girer.

Maddenin son fıkrasında, mağdurun herhangi bir vasıta ile kendini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesinin, örneğin uyku ilacı ile uyutulmasının, yağmada cebir sayılacağı açıklanmıştır.

Suçun unsurları;

1) Maddi Unsur

Kapsam ve korunan değer: Yağma; bir yandan malvarlığına yönelirken, diğer yandan kişi özgürlüğü / beden dokunulmazlığına cebir veya tehditle müdahale eden bileşik bir suç tipidir. Tipiklik, haksız çıkar elde etmek için cebir veya tehdit kullanılarak zilyetliğin fail lehine devredilmesi ile gerçekleşir. Korunan değerlerin çift katmanlı olması, uygulamada delil toplama ve vasıflandırma mantığını belirler.

Suçun konusu (mal) ve zilyetlik: Konu kural olarak taşınır maldır (nakit, telefon, saat, ziynet, elektronik eşya, çanta vb.). Önemli olan mülkiyet değil, zilyetlik (fiilî hâkimiyet) olup, mağdur her zaman malik olmak zorunda değildir; kasiyer, kurye, mağaza görevlisi veya şoför de mağdur olabilir. Dijital çağda, PIN/şifre/seed gibi erişim bilgilerinin zorla kullandırılması ve ekonomik değerin (nakit/kripto) gerçekten el değiştirmesi hâlinde “teslim ettirme” kanalıyla yağma değerlendirmesi yapılır.

Hareket biçimleri: TCK m.148 üç kanalı açıkça gösterir: (i) alma (failin bizzat alması), (ii) teslim ettirme (mağdurun malı vermeye mecbur bırakılması), (iii) karşı koymamaya mecbur bırakma (failin almasına engel olmaya zorlayıcı güçle izin verilmesi). Her üçünde de cebir/tehdit ile mağdur iradesi derhal baskı altındadır.

Cebir ve tehdit (elverişlilik):

  • Cebir, mağdurun fiziki direncini kırmaya elverişli her kuvvet kullanımını kapsar: itme/çekme, yere yatırma, boğaz sıkma, tekme–tokat, kısa süreli bağlama vb. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir düzey çoğu kez yağmanın içinde erir; aşırı şiddet ayrı yaralama suçunu gündeme getirebilir (bkz. içtima).
  • Tehdit, mağdurda ciddi korku ve derhal teslim baskısı yaratan söz/davranıştır: silahı göstermek (namlu yönü–mesafe–ton), “öldürürüm/yaralarım” demek, yakınlara zarar verme, cinsel saldırı tehdidi, maske ile ürkütme, kalabalıkla kuşatma. Tehdidin objektif elverişliliği ve malın devrine yönelimi ispatlanmalıdır; kaba söz/argo tek başına yetmez. Sahte silah olaylarında mağdurun “gerçek sandığı” somut bulgularla desteklenmelidir.

Tamamlanma anı: Yağma, malın failin fiilî hâkimiyetine geçtiği anda tamamlanır. Saniyeler süren zilyetlik dahi yeterlidir. Mal ele geçirilemeden icra fail dışı engelle kesilirse teşebbüs hükümleri devreye girer (bkz. teşebbüs). “Teslim ettirme” kanalında kasayı açtırma/ATM’den para çektirme örnekleri tipik tamamlanmışlık hâlleridir.

Delil : Kamera (giriş–çıkış, kasa önü, ATM), doktor raporu (cebrin şiddeti), olay yeri tutanağı/kroki, silahın niteliği (gerçek–sahte, parmak izi–DNA), HTS–GPS (zaman/yer eşleştirme), kripto transfer hashleri, para seri numaraları, mağdur–tanık beyanları (tehdidin kelimesi kelimesine içeriği) toplanmalıdır.

Somut örnekler:

  • Market – kasa: İki kişi kasiyeri yumruklayıp kasayı açtırır, parayı poşete doldurtur → cebir + teslim ettirme; nitelikli yağma ihtimali
  • ATM – PIN: Bıçak tehdidi ile PIN girdirilip nakit çekilir → teslim ettirme; ATM görüntüleri ve çekim makbuzu kritik.
  • Toplu taşıma – çanta çekme: Askı kopacak şiddette çekiştirip telefon alınır → alma + cebir; kısa süreli zilyetlik yeterlidir.
  • Okul – ifşa tehdidi: “Ailene rezil ederim, saatini çıkar” → elverişliyse tehdit yoluyla yağma; elverişlilik zayıfsa tehdit/şantaj

2) Manevi Unsur

Kastın içeriği: Yağma kastla işlenir. Fail, cebir/tehditle malın alınacağını / teslim ettirileceğini bilip istemelidir. Tipik göstergeler: olay öncesi hazırlık (silah/maske/rota), olay anında komut dili (“kasayı aç”, “telefonu çıkar”), olay sonrası paylaşım/saklama davranışları. Doğrudan kast baskın görünüm olup, mal edinimi amaçlanır ve cebir / tehdit bunun aracıdır.

Saik (motivasyon): “Borç tahsil etmek”, “dersini vermek” gibi saikler tipikliği değiştirmez; ancak gerçek bir hukuki alacak iddiası yaptırım aşamasında (m.150/2, bkz. yaptırım) indirim tartışmasına konu olabilir. Bu iddianın belgelendirilmesi (sözleşme/senet/fatura/ilam), muacceliyet ve hukuki yollara erişim imkânı önemlidir.

Fail: Her gerçek kişi fail olabilir. Rol dağılımı (cebir/tehdit uygulayan, alan, gözcü, sürücü, tedarikçi) müştirek faillik / yardım / azmettirme ayrımlarını doğurur (bkz. iştirak). Alkollü / uyuşturucu etkisi kastı ortadan kaldırmaz; kusur yeteneği ve bireyselleştirme aşamasında değerlendirilir. Silahın ruhsatsızlığı ayrıca suç oluşturabilir; yağmada nitelik etkisi ayrıca dikkate alınır.

Mağdur ve rıza: Mağdur zilyettir; malik olması gerekmez. Cebir/tehdit etkisindeki rıza hukuken geçersizdir; mağdurun “kendi eliyle verdiği” mal dahi yağma konusudur. Savunmasız (yaşlı/engelli/çocuk/uykuda) kişilere karşı eylem nitelik doğurabilir.

Hareket–sonuç bağlantısı: Kastın yöneldiği sonuç haksız mal edinimidir. Tehdit/cebir malın devrine dönük olmalı ve zamansal yakınlık göstermelidir. Geleceğe yönelik muğlak tehditler veya sırf “otorite gösterisi” yağmada aranan derhal teslim baskısını karşılamayabilir.

Yakın suçlardan ayrımı :

  • Hırsızlık vs. yağma: Hırsızlıkta cebir/tehdit yoktur. Malı aldıktan sonra kaçış için kullanılan şiddet, malın devrine/elde tutulmasına hizmet etmiyorsa yağma vasfı doğmayabilir.
  • Tehdit/şantaj vs. yağma: Şantajda genellikle geleceğe yönelik baskı vardır; yağmada derhal teslim baskısı aranır.
  • Dolandırıcılık vs. yağma: Dolandırıcılıkta aldatma ile irade sakatlanır; cebir/tehdit yoktur. Aldatmayla alınan malı elde tutmak için sonradan tehdit kullanılmışsa başlangıç kastı ve zaman akışı titizlikle incelenir.

Somut örnekler:

  • Taksi–hasılat: Yolcu, şoförün boğazını sıkıp günlük hasılatı alır → doğrudan kastlı yağma.
  • Okul–rezil etme tehdidi: Uygunsuz görüntüyü yayma tehdidiyle telefonun çıkarttırılması → elverişlilik yüksekse yağma; aksi hâlde şantaj/tehdit.
  • Alacak–mahsup iddiası: Satıcı, gerçek senedine dayanıp telefonu cebren “alacağına sayar” → yağma; m.150/2 indirimi ispat şartına bağlıdır.

3) Teşebbüs: İcra Eşiği, Elverişlilik, Gönüllü Vazgeçme ve Nitelikli Teşebbüs

İcra hareketlerine başlama: Teşebbüs (TCK m.35) için fail hazırlık aşamasını aşıp icraya girmelidir. Yağmada icra eşiği; tehdidin/cebrin fiilen sergilenmesi ve malın alınması/teslimine yönelik doğrudan hamlelerin başlamasıdır: Silah gösterip “kasayı aç” demek, mağdurun kolunu büküp cebine yönelmek, bıçağı boğaza dayayıp cüzdanı istemek. Maske/araç/keşif tek başına yeterli değildir.

Elverişlilik ve yakın tehlike: Tehdit / cebir objektif olarak elverişli olmalı; mal devrine yönelik yakın tehlike yaratmalıdır. Sahte silahta mağdurun gerçeğe inandığı somutlanmalı; sahteciliğin kolay anlaşılır olduğu hâllerde elverişlilik zayıflar. “Kötü olur” gibi muğlak sözler, bağlamla güçlendirilmiyorsa icra eşiğini geçmeyebilir.

Tamamlanmama nedenleri ve indirim: Alarm, üçüncü kişinin müdahalesi, beklenmedik direnç gibi fail dışı engeller nedeniyle mal ele geçirilemezse elverişli teşebbüs oluşur; cezada indirime gidilir. İndirimin oranı, yaratılan tehlikenin ağırlığı, planlılık, kullanılan araçlar (silah/çok kişi), mağdur üzerindeki etki ve niteliklerin varlığına göre belirlenir.

Gönüllü vazgeçme (TCK m.36): Fail icraya başladıktan sonra kendi özgür iradesiyle suçu tamamlamaktan vazgeçer ve neticeyi önlerse yağmadan cezalandırılmaz; gerçekleşen başka suçlardan (ör. basit yaralama) sorumluluk sürer. Pratikte yalnız iade yetmez; tehdit tamamen kesilmeli, mal derhal ve eksiksiz iade edilmeli, mağdur güvenli duruma getirilmeli ve failin motivasyonu yakalanma korkusu olmamalıdır.

Nitelikli teşebbüs: Silah/çok kişi/maske/konut–işyeri gibi nitelikler icra sırasında fiilen sahnedeyse nitelikli yağmaya teşebbüs söz konusudur. Silahın sırf taşınması değil, icraya entegre edilmesi (sergileme/kullanım tehdidi) aranır.

Somut örnekler:

  • Alarm vakası: Fail silahla kasiyeri tehdit eder; kasa açılmak üzereyken alarm devreye girer ve kaçılır → nitelikli yağmaya teşebbüs; tehlike yüksek, indirim düşük.
  • Sahte tabanca: Mağdur gerçek sanıp cüzdanı çıkarırken güvenlik gelir → teşebbüs; mağdur algısı + bağlam elverişliliği destekler.
  • Gönüllü vazgeçme: Fail bıçakla telefonu alır, birkaç metre sonra kendi iradesiyle iade eder, mağduru güvenli alana götürür, polis çağırır → m.36 uygulanabilir.

4) İştirak: Müşterek Faillik, Azmettirme, Yardım

Müşterek faillik: Birden fazla kişi yağmanın icra hareketlerini bilerek–isteyerek birlikte yürütüyor ve icra üzerinde fonksiyonel hâkimiyeti paylaşıyorsa müştirek faildir. Örnek: Biri silahı mağdura doğrultup diğeri kasayı boşaltıyorsa; birinin mağduru tutması, diğerinin çantayı çekmesi; dışarıdaki gözcünün telsizle içeriye zamanlama vermesi. Rol dağılımı önceden planlanmış veya olay anında anlaşılmış olabilir; ikisinde de ortak kast aranır.

Azmettirme: Yağma kararını ilk kez doğuran ve icracıları suçu işlemeye sevk eden kişi azmettirendir (TCK m.38). Azmettiren, icracıların işlediği suçtan fail gibi sorumludur. Plan–zaman–yer–araç seçiminde belirleyici olan, “hedef market, şu saat, şu kapıdan girin” gibi yönlendirmeler veren kişi azmettirme sınırına yaklaşır.

Yardım etme: Silah/araç/maske temini, kaçış güzergâhını hazırlama, gözcülük, psikolojik–moral destek gibi katkılar yardımdır (TCK m.39). Yardımın icraya etki derecesi ve zamanı (öncesi/ası sırasında) önemlidir. Olay sonrası delil gizleme, farklı suç tipleri (suçluyu kayırma vb.) doğurur.

Niteliklerin paylaşımı: Nitelik doğuran unsurlar (silah, maske, çok kişi, konut/işyeri, savunmasız mağdur) ortak planın parçası ve icrada görünür ise tüm müşterek failler bakımından hükme esas alınır. Silahı sadece bir failin gizlice taşıdığı ve diğerlerinin bilmediği ispatlanırsa, silah nitelik artırımının herkese otomatik yansıması beklenmemelidir; somut olay incelenmelidir.

Ağır neticeler ve öngörülebilirlik: Yağma sırasında bir failin cebiri ağır yaralama/ölüm doğurursa, diğer faillerin sorumluluğu ortak kast ve öngörülebilirlik testine göre belirlenir. Planın şiddet profili, silah varlığı, mağdurun muhtemel direnci ve grubun buna verdiği tepki analiz edilir.

Somut örnekler:

  • Üçlü ekip: A içeri girip kasiyeri silahla etkisiz kılar; B kasayı boşaltır; C dışarıda motorla bekler ve telsizle yön verir → müştirek faillik; nitelikler (silah/çok kişi/maske) tüm failler yönünden tartışılır.
  • Silah tedarikçisi: Olaydan önce tabancayı sağlayan ve kâr paylaşımına dâhil olan kişi, planı biliyorsa yardım değil, konumuna göre azmettiren/müştirek sayılabilir.
  • Araç sürücüsü: Olaydan habersiz sadece taşımacılık yapmışsa iştirak yok; haberdar ve kaçışın parçası ise yardım veya icraya katkı düzeyine göre müşterek.

5) İçtima: Ayrık Suç, Kaçış Cebiri ve Diğer Suçlarla İlişki

Bileşik yapı ve erime ilkesi: Yağmanın doğasında cebir ve tehdit unsurları tipikliğin parçasıdır. Malın ele geçirilmesi/teslimi için kullanılan basit cebir/tehdit çoğu kez yağma içinde erir; ayrıca tehdit (m.106) veya basit yaralama (m.86) uygulanmaz. Ancak cebir basit tıbbi müdahale sınırını aştığında, tehlikeli araçla icra edildiğinde veya ağır netice doğurduğunda ayrıca yaralama değerlendirmesi yapılabilir.

Konut/işyeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme: Yağmanın konut/işyeri içinde gerçekleşmesi nitelikli görünüm yaratabilir; içeriye giriş eylemi yağmanın zorunlu icra parçası ise ayrı suç çoğu kez gündeme gelmez. Ama failin ayrık ihlal kastı veya başka bir amaçla ihlali varsa, konut/işyeri dokunulmazlığını ihlal ayrıca değerlendirilebilir. Mala zarar fiilleri, yağmanın icrasının zorunlu köprüsü ise erir; sırf zarar vermek amacı varsa ayrı suç oluşur.

Hırsızlıkla sınır ve “kaçış cebiri”: Olay hırsızlık olarak başlayıp fail yakalanmamak için şiddet kullanmışsa, bu şiddet malın devrine/elde tutulmasına değil salt kaçışa hizmet ediyorsa yağma vasfı doğmayabilir; hırsızlık + yaralama/tehdit kombinasyonu gündeme gelir. Buna karşılık, cebir/tehdit malın ele geçirilmesi/elde tutulması ile kesintisiz bağlantı içindeyse yağma vasfı korunur. Uygulamada zaman–mekân–nedensellik testi yapılır.

Hürriyeti tahdit ve cinsel suçlar: Yağma icrasında çok kısa süreli alıkoyma/bağlama davranışları bazen erir; uzamış alıkoyma, ek tehlike ve başka amaç varsa ayrıca suç oluşur. Cinsel dokunulmazlığa yönelen fiiller yağmadan bağımsız olarak cezalandırılır.

Silah suçları ve ruhsat rejimi: Silahın yağmada kullanımı / gösterilmesi nitelik doğurur; silahın ruhsatsızlığı ayrıca suçtur. Farklı hukuki değere yönelen bu suçlar erimeye her zaman elvermez.

Somut örnekler:

  • Vitrin kırma: Kasanın boşaltılması için vitrinin kırılması → yağmanın zorunlu icra parçası ise erir; sırf zarar kastı varsa ayrık suç.
  • Kaçış yumruğu: Mal alındıktan sonra uzak mesafede kovalamacada mağdura vurma → hırsızlık + yaralama; zaman–mekân kopukluğu var.
  • Konutta maske: Konuta girip silahla kasa açtırma → çoğu dosyada konut ihlali erir, ancak somut akış ayrık suç ihtimalini korur.

6) Uzlaşma: Kapsam Dışı Olması,

Uzlaştırma kapsamı dışında: Yağma, CMK m.253 anlamında uzlaşma kapsamında değildir. Bu nedenle dosyanın uzlaştırmaya sevki usul hatasıdır. Uygulamada zaman zaman iade/zarar giderimi talepleri “uzlaşma” gibi sunulsa da, bunlar bireyselleştirme (iyi hâl, ceza tayini) ve mağdur onarımı bağlamında ele alınmalıdır.

Etkin pişmanlık yok; onarım var: Yağmaya özgü özel etkin pişmanlık hükmü yoktur. Ancak zararın derhal ve tam giderilmesi, aynî iade, tedavi/psikolojik destek masraflarının karşılanması, iş gücü kaybı ve onarım kalemlerinin ödenmesi, mahkemenin takdiri ve infaz aşamasında lehe etkiler doğurur. Bu adımlar, uzlaşma yerinemağdur odaklı onarım” olarak dosyada görünür kılınmalıdır.

Mağdur odaklı yaklaşım: Mağdurun güvenliği, travma düzeyi, ekonomik kaybının telafisi ve yeniden mağduriyetin önlenmesi amaçlanır. Psikolojik destek raporları ve maddi gider belgeleri (fatura/dekont) dosyaya eklenmeli; iade–telafi erken aşamada yapılmalıdır.

Savunma stratejisi (sanık yönü): Teşebbüs indirimi, gönüllü vazgeçme, malın az değeri, alacak tahsili saiki (gerçek alacak–ispat), tekil eylem ve sabıkasızlık gibi unsurlar bireyselleştirmeyi güçlendirir. Bu talepler uzlaşma başlığına değil, ceza tayininde lehe değerlendirme hanesine yazılmalıdır.

7) Görevli Mahkeme ve Usul: Yetki, Katalog Suç, Soruşturma–Kovuşturma Yönetimi

Görev: Yağma suçuna bakmakla Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir. Nitelikler, değer, şikâyet koşulları görevi değiştirmez.

Yetki: Kural olarak suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir (CMK m.12). Fiilin farklı yerlerde parçalara ayrılması (yaklaşma, icra, kaçış) hâlinde alternatif yetki gündeme gelebilir. Delil kaynaklarının (kamera/HTS) bulunduğu yer savcılığı ile koordinasyon önerilir.

Katalog suç ve tutuklama: Yağma katalog suç kapsamında değerlendirilir; bu durum kendiliğinden tutuklama nedeni sayılmaz. Kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri somut delillerle (silah, kamera, teşhis, HTS – GPS, bulgular) birlikte değerlendirilmelidir. Silah/çok kişi/maske unsurları kaçma ve delil karartma riskini artırabilir.

Koruma tedbirleri ve ölçülülük: Arama / elkoyma – iletişimin denetlenmesi – gizli soruşturmacı/teknik takip (örgüt bağlantısı varsa) araçlarında ölçülülük ve gerekçe zorunludur. Teşhis prosedürleri, hatalı teşhisi önleyecek şekilde standarda uygun yürütülmelidir.

8) Yaptırım:

Genel çerçeve: Yağma uzun süreli hapis cezası ile yaptırıma bağlanır. Ceza tayininde; teşebbüs, iyi hâl, haksız tahrik (istisnaî), m.150/1–2 (değerin azlığı–alacak saiki) ve iştirak rolleri dikkate alınır.

Nitelikli yağma parametreleri: Silahla, birden fazla kişiyle, kişinin tanınmayacak hâle getirilmesi (maske/kamuflaj), konut/işyerinde icra, savunmasız kişiye karşı ve kamu görevlisi nüfuzunun kötüye kullanılması gibi unsurlar cezada artırım etkisi doğurur. Bu niteliklerin icra sırasında fiilen mevcut ve bilinip istenmiş olması aranır. Teşebbüs hâlinde nitelikler teşebbüste de hükme esas alınır.

m.150/1 – Malın değerinin azlığı: Malın değeri belirgin şekilde düşük ise indirim gündeme gelebilir. Değer ölçümünde piyasa fiyatı, mağdur üzerindeki işlevsel/sosyal etki, olayın planlılığı ve zarar–yarar dengesi birlikte tartılır. Değer azlığı nitelikli yağmada da etkili olabilir; ancak nitelik sayısı/yoğunluğu arttıkça indirimin etkisi daralır.

m.150/2 – Alacak tahsili saiki: Fail gerçek bir hukuki alacağını cebir/tehditle tahsil etmişse yağma hükümleri uygulanmakla birlikte cezada indirim yapılabilir. Uygulamada mahkemeler; alacağın belgelendirilebilirliği, muacceliyeti, hukuki yollara başvuru imkânı ve cebir/tehdidin yoğunluğunu sıkı biçimde inceler. Hayalî / uydurma alacak senaryolarında indirim uygulanmaz; düzenleme dar yorumlanır.

Teşebbüs indirimi ve gönüllü vazgeçme: Teşebbüste indirim oranı; tehlikenin ağırlığı, icraya yakınlık, nitelik unsurları ve mağdur etkisine göre belirlenir. Gönüllü vazgeçme gerçekleşmişse yağmadan ceza verilmez; ancak işlenen diğer suçlardan (basit yaralama/tehdit) sorumluluk devam eder.

İnfaz ve bireyselleştirme: Uzun süreli hapis cezalarında koşullu salıverme ve denetimli serbestlik hesapları önemlidir. Zararın giderilmesi, aynî iade, tazminat protokolü, özür–telafi adımları ve tekrar riski değerlendirmesi iyi hâl indirimini etkileyebilir. İştirakli dosyalarda her sanık için ayrı temel ceza ve rol–nitelik artırım/indirimleri yapılmalıdır.

Somut yaptırım senaryoları:

  • Silahlı market: İki failli, maskeli; kasa boşaltılmış → nitelikli yağma; üst dilimde ceza eğilimi; teşebbüs yoksa indirim alanı dar.
  • Toplu taşımada çanta: Basit cebirle telefon alınmış; yüzeysel ekimoz → temel yağma; yaralama çoğu kez erir.
  • Alacağa mahsup: Gerçek alacak belgeli; cebir sınırlı; iade mevcut → yağma hükümleri; m.150/2 kapsamında indirim olası.
  • Kripto seed: Yüksek meblağ transfer; silah gösterilmiş → nitelikli yağma; değer yüksekliği ve planlılık bireyselleştirmeyi üst banda taşır.

YARGITAY KARARLARI

T.C. YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/15342 K. 2025/5968 T. 27.5.2025 • YAĞMA SUÇU ( Sanığın Aşamalarda Suçlamayı İstikrarlı Şekilde İnkar Ettiği Kendisine İftira Atıldığını İfade Ettiği – Sanığın Sağ El Sol El ve Omzundan Svap Örneklerinin Alındığı Ve Uzmanlık Raporunda Sanığın Sağ El Avuç İçinden Alınan Svap Örneğinde Atış Artığının Tespit Edildiği/Soruşturma Aşamasındaki Beyanında Eve Gelen Kolluk Görevlilerine Babasına ve Kardeşine Ait Tüfekleri Kendisinin Teslim Ettiğini Beyan Eden Sanığın Sağ El Avuç İçinden Elde Edilen Swap İzlerinin Bu Sırada Bulaşmış Olabileceği İhtimalinin Sanığın Atılı Eylemi İşlediği Hususunda Şüphe Yarattığı ) • ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ ( Soruşturma Aşamasındaki Beyanında Eve Gelen Kolluk Görevlilerine Babasına ve Kardeşine Ait Tüfekleri Kendisinin Teslim Ettiğini Beyan Eden Sanığın Sağ El Avuç İçinden Elde Edilen Swap İzlerinin Bu Sırada Bulaşmış Olabileceği İhtimalinin Sanığın Atılı Eylemi İşlediği Hususunda Şüphe Yarattığı – Ceza Hukukunun Evrensel İlkesi Olan “Şüpheden Sanık Yararlanır” İlkesi Uyarınca Beraatine Karar Verilmesi Gerekirken Mahkûmiyetine Karar Verilmesi Hukuka Aykırı Bulunduğu )

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/19716 K. 2025/5312 T. 14.5.2025 • YAĞMA SUÇU ( Sanığın Katılanın Eşiyle Duygusal Yakınlığı Nedeniyle Öfkeyle Hareket Ettiğinin ve Yarar Sağlama Amacı Olmadığının Gözetilmesi Gerektiği ) • SUÇ VASFININ YANLIŞ NİTELENDİRİLMESİ ( Olayda Nitelikli Yağma Suçunun Manevi Unsurunun Oluşmadığının Bunun Yerine Haksız Tahrik Altında Yaralama Suçundan Mahkumiyet Gerektiğinin Kabul Edilmesi Gerektiği ) • YARAR SAĞLAMA KASTININ BULUNMAMASI ( Sanığın Yarar Sağlama Maksadıyla Hareket Etmediği Bu Nedenle Nitelikli Yağma Suçunun Manevi Unsurunun Oluşmadığı Cep Telefonunun İse Sanık Tarafından Alınıp Kullanıldığına İlişkin Başkaca Bir Delilin Bulunmadığı Anlaşılmakla Sanık Hakkında Haksız Tahrik Altında Silahla Yaralama Suçundan Mahkumiyet Hükmü Kurulması Gerekirken Suç Vasfında Yanılgıya Düşülerek Nitelikli Yağma Suçundan Mahkumiyet Hükmü Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu )

Y6. CEZA DAİRESİ E. 2023/19296 K. 2025/5033 T. 8.5.2025 • NİTELİKLİ YAĞMA ( Olayın Başından Beri Katılanlardan 13.000,00 TL Parayı Yağmalama Amacında Olan Sanığın Kastının Yalnızca 13.000,00 TL Paraya Özgülemesi Karşısında Suç ve Cezada Orantılılık İle Hakkaniyet İlkeleri Uyarınca Sanığın Eyleminin Katılanlara Yönelik Tek Yağma Suçunu Oluşturduğu Düşünülmeden Katılanlara Karşı Ayrı Ayrı Yağmadan Mahkûmiyet Hükmü Kurulmasının Hukuka Aykırı Bulunduğu ) • TEK YAĞMA SUÇU ( Nitelikli Yağma – Olayın Başından Beri Katılanlardan 13.000,00 TL Parayı Yağmalama Amacında Olan Sanığın Kastının Yalnızca 13.000,00 TL Paraya Özgülemesi Karşısında Suç ve Cezada Orantılılık İle Hakkaniyet İlkeleri Uyarınca Sanığın Eyleminin Katılanlara Yönelik Tek Yağma Suçunu Oluşturduğu ) 5237/m.43,148   ÖZET : Olayın sıcaklığı ile kollukta alınan katılan … beyanında; “sanığın ailesi ve ölümle tehdit ederek 13.000,00 TL istediği…daha sonra telefonla aradığında da 13.000,00 TL yi bulmadığı takdirde yanacağı yönünde tehditte bulunduğu”, katılan … beyanında ise, “sanığın parayı vermedikleri takdirde kendilerini ölümle tehdit ettiğini” belirttikleri, kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında ise katılan …’in 3.000,00 TL, katılan …’ın 2.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL verdiklerinin anlaşılması karşısında; olayın başından beri katılanlardan 13.000,00 TL parayı yağmalama amacında olan sanığın, kastının yalnızca 13.000,00 TL paraya özgülemesi karşısında, suç ve cezada orantılılık ile hakkaniyet ilkeleri uyarınca sanığın eyleminin katılanlara yönelik tek yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden yazılı şekilde katılanlara karşı ayrı ayrı yağmadan mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/18903 K. 2025/4893 T. 6.5.2025 • NİTELİKLİ YAĞMAYA TEŞEBBÜS SUÇU ( İlk Derece Mahkemesince Sanığın Evlilik Birliği İçerisinde Edindikleri Mallardan Kendi Payını mı İstediği Yoksa Mağdurun Edindikleri Mallardan Hak Talep Etmemesini İsteyerek Mağdurun Payını da mı İstediği Hususunun Tartışılmadığı – Kararın Bozulması Gerektiği ) • EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE EDİNİLEN MALLAR ( Sanığın Kendi Payını İstemiş Olduğu Hususunda Kanaate Varılması Halinde Tarafların Evlenmeden Önce veya Sonra Noterde Düzenleme veya Onaylama Şeklinde Mal Rejimi Sözleşmesi Yapıp Yapmadıkları yada Evlenme Başvurusu Sırasında Hangi Mal Rejimini Seçtiklerini Yazılı Olarak Bildirmiş Olup Olmadıkları Sözleşme Yapmışlar ise Kanunda Belirlenen Diğer Rejimlerden Birini Kabul Edip Etmedikleri Böyle ise Hangisini Seçtikleri ve Bu Rejime İlişkin Düzenlemeler Kapsamında Suça Konu Edilen Altınların Kime Ait Olduğu Hususlarının Etraflıca Araştırılması Gerektiği ) • MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ ( Mal Rejimi Sözleşmesi Yapılmamış ise Eşler Arasında Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Uygulanması Asıl Olacağından Evlilik Birliği Devam Ederken Paydaş Oldukları Malların Boşanma Süreci ile 5237 Sayılı Kanun’un 150/1. Maddesi Kapsamında Bir Hukuki İlişkiye Dayalı Alacağa Konu Olup Olmayacağının Tartışılması Sonucuna Göre Bir Karar Verilmesi Gerektiği ) • DARP EYLEMİNİN KONUTTA İŞLENMESİ ( Dosyada Bulunan Kamera Çözüm Tutanağından Sanığın Mağduru Darp Eyleminin Konutun Dışında Gerçekleştiği Anlaşılmakla Olayın Meydana Geldiği Yerin Konutun Eklentisi Olup Olmadığı Tespit Edilerek Sanığın Eyleminin 5237 Sayılı Kanun’un 148/1. Maddesinde Düzenlenen “Yağma” Suçu Kapsamında mı Yoksa Yağma Suçunun Konutta İşlenmesi Hali Olan Aynı Kanun’un 149/1-D Maddesinde Düzenlenen “Nitelikli Yağma” Suçu Kapsamında mı Kaldığının Değerlendirilmesi Gerektiği )

ÖZET : Dava, nitelikli yağmaya teşebbüs suçuna ilişkindir. İlk derece mahkemesince sanığın evlilik birliği içerisinde edindikleri mallardan kendi payını mı istediği yoksa mağdurun edindikleri mallardan hak talep etmemesini isteyerek mağdurun payını da mı istediği hususunun tartışılmadığı anlaşılmakla sanığın kendi payını istemiş olduğu hususunda kanaate varılması halinde tarafların, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun eşler arası mal rejimini düzenleyen hükümlerine göre evlenmeden önce veya sonra ( noterde düzenleme veya onaylama şeklinde ) ‘mal rejimi sözleşmesi’ yapıp yapmadıkları, yada evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirmiş olup olmadıkları, sözleşme yapmışlar ise kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edip etmedikleri, böyle ise hangisini seçtikleri ve bu rejime ilişkin düzenlemeler kapsamında suça konu edilen altınların kime ait olduğu hususlarının etraflıca araştırılması, mal rejimi sözleşmesi yapılmamış ise eşler arasında edinilmiş mallara ‘katılma rejimi’nin uygulanması asıl olacağından, evlilik birliği devam ederken paydaş oldukları malların boşanma süreci ile 5237 Sayılı Kanun’un 150/1. maddesi kapsamında bir hukuki ilişkiye dayalı alacağa konu olup olmayacağının tartışılması/değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/16140 K. 2025/4842 T. 5.5.2025 • NİTELİKLİ YAĞMA VE NİTELİKLİ YAĞMAYA TEŞEBBÜS SUÇU ( Suça Konu Araçlarla İlgili Trafik Tescil Kayıtları Getirtilerek Suça Konu Araçlarının Yasal Durumu ve Araç Sahipleri Tespit Edildikten Sonra Olay Tarihinde Araçların Sanıklar Dışında Başka Bir Kişiye Ait Olduğunun Anlaşılması Durumunda Yasal Araç Sahipleri Tanık Olarak Dinlenip Suça Konu Araçların Vergi Borçlarının Bulunup Bulunmadığı Vergi Borçları Ödenmiş ise Kim Tarafından Ödendiği Belirlenmesi Gerektiği ) • ARAÇ SATIŞI ( Dosyaya İbraz Edilen Sözleşme İçeriğinde Satış Bedelinin Ödendiğine Dair Bir İfadenin de Yer Almaması Karşısında Suça Konu Araçların Satış İşleminden Kaynaklanan Borcun Ödenip Ödenmediği Araştırılarak Taraflar Arasında Hukuki Alacak Bulunup Bulunmadığı Suça Konu Araçların Satış Bedellerinin Ödenip Ödenmediği Tespit Edildikten Sonra Sanıkların Nitelikli Yağma Suçundan Cezalandırılması Gerekip Gerekmediği Tartışılması Gerektiği )

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/13453 K. 2025/3041 T. 17.3.2025 • YAĞMA SUÇU ( Atılı Suç Yönünden Delilleri Takdir ve Tartışmanın Üst Dereceli Ağır Ceza Mahkemesine Ait Olduğu Gözetilerek Görevsizlik Kararı Verilmesi Gerektiği/Duruşmaya Devamla Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırı Olduğu ) • UZLAŞTIRMA İŞLEMLERİ ( Sanığın Mağdurlara Yönelik Tehdit Eylemi Yönünden Uzlaşma Usulünün Uygulanmasına Engel Bir Hal Bulunmadığı Anlaşıldığından Uzlaştırma İşlemi Uygulanarak Sonucuna Göre Sanığın Hukuki Durumunun Yeniden Değerlendirmesinde Zorunluluk Bulunduğu ) • TEKERRÜR HÜKÜMLERİ ( Sanık Hakkında Bozma Öncesi Tehdit Suçundan Kurulan ve Tekerrür Uygulanmayan Hükmün Yalnızca Sanık Tarafından Temyiz Edilmesi Nedeniyle 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 326/Son Maddesi Uyarınca Tekerrür Yönünden Kazanılmış Hak Oluştuğu/Bu Husus Gözetilmeden Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun’un 58. Maddesi Uyarınca Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/2423 K. 2025/2925 T. 12.3.2025 • NİTELİKLİ YAĞMA ( Katılanın Suç Tarihinden Önce Baldızına İlgi Duymaya Başladığı Farklı Tarihlerde Mesajlar GönderdiğiBu Durumdan Rahatsız Olan Katılanın Durumu Sanığa Anlattığı Her İki Sanığın Katılanı Demir Sopa ve Keserle Basit Tıbbi Müdahale İle Giderilebilecek Şekilde Yaraladıkları Ardından Cep Telefonunu Aldığı/Yağmalama Kastıyla Hareket Ettiklerinin Açıkça Tespit Edilemediği Gözetilmeden Mahkümiyet Hükmü Kurulmasının Hatalı Olduğu ) • KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU ( Sanığın Soruşturma Başlamadan Önce Katılanı Evinin Önüne Götürerek Serbest Bıraktıklarının Anlaşılması Karşısında Etkin Pişmanlığın Uygulanma Koşullarının Olayda Oluşmadığının Kabulü Gerektiği ) • EKSİK CEZA TAYİNİ ( Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu – Sanığın Basit Tıbbi Müdahale İle Giderilebilecek Şekilde Katılanı Yaraladığı Bir Süre Evde Tutup Sonrasında Soruşturma Başlamadan Önce Evinin Önüne Götürerek Serbest Bıraktığının Anlaşılması Karşısında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlığın Uygulanma Koşullarının Olayda Oluşmadığı/Söz Konusu Hükmün Uygulanması Suretiyle Eksik Ceza Tayininin İsabetsizliği )

ÖZET : Katılanın suç tarihinden önce eşinden boşanan baldızına ilgi duymaya başladığı ve bunu belirten mesajları farklı tarihlerde gönderdiği, bu durumdan rahatsız olduğu katılanın en son cinsel organının fotoğrafını göndermesi üzerine durumu sanığa anlattığı, her iki sanığın katılanı demir sopa ve keserle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları ardından cebinde bulunan cep telefonunu aldıkları ve olayın sabahında katılanı evinin önüne götürerek serbest bıraktıkları olayda; katılanın cep telefonundan başka bir şeyinin alındığına dair herhangi bir iddiasının olmadığı gibi sanıkların olayın hemen ardından telefonu iade etmeleri karşısında yağmalama kastıyla hareket ettiklerinin açıkça tespit edilemediği, sanıkların gerçeği gizlemelerinin kasıtlarını değiştirmeyeceği ve aleyhlerine yorumlanamayacağı gözetilmeden beraat kararı verilmesi yerine mahkümiyet hükmü kurulması hatalıdır.

Sanık ve suç arkadaşının katılanı yanlarına alıp araçla yayla evine götürdükten sonra adli rapora göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde katılanı yaraladıkları bir süre evde tutup sonrasında soruşturma başlamadan önce evinin önüne götürerek serbest bıraktıklarının anlaşılması karşısında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlığın uygulanma koşullarının olayda oluşmadığı gözetilmeden, söz konusu hükmün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini doğru görülmemiştir.

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2023/15922 K. 2025/2967 T. 12.3.2025 • YAĞMA SUÇU ( Mağdurun Dolmuş Durağında Beklediği Esnada Tanımadığı Bir Şahsın Yanına Gelerek “2.000 TL Para İstiyor Vermezse Evini Biliyoruz Kendisini Biliyoruz İşyerini Biliyoruz Ben Gelmezsem Başka Birileri Gelir” Şeklinde Sözler Söyleyerek Mağduru Sair Tehditle Para İstediği/Yağma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığı Halde Sanığın Atılı Suçtan Beraati Yerine Tamamlanmış Yağma Suçundan Sanığın Mahkumiyetine Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı ) • TEHDİTLE PARA İSTENMESİ ( Yağma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığı Halde Sanığın Atılı Suçtan Beraati Yerine Tamamlanmış Yağma Suçundan Sanığın Mahkumiyetine Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )  ÖZET : Dava, yağma suçuna ilişkindir. Sanık ile mağdur arasında araç kiralama nedeniyle önceye dayalı husumet bulunduğu, sanığın bu nedenle mağdurun işyerine şahsı gönderip, bu şahsın mağdura hitaben “…’nin selamını getirdim, olayın kapanması için 300 TL verirse kendisine karışmayacağız, olay kapanacak” şeklindeki sözleri sonucu mağdurun 300 TL para verdiği, Bu olaydan üç gün sonra sanığın bacanağı olan şahsı mağdurun işyerine göndererek saman kağıdı üzerine tükenmez kalemle el yazısıyla yazdığı kağıtla, “Selamünaleyküm Memet ne yapıyorsun, durumun nasıl, … geçen gün geldi biraz para vermişsin sağol seni affettim. Yarın Hanifi açık cezaevine çıkacak bugün bir kaç kuruş daha ver ölem sana zahmet. … Elazığ’da,. Bunu sana getiren bacanağım. Ben de ilerde cafede oturuyorum. Bacanağımı boş çevirme” şeklinde beyanda bulunduğu, alınan bilirkişi raporuyla yazı içeriğinin sanığın eli ürünü olduğunun tespit edildiği,

Son eylemde ise, mağdurun dolmuş durağında beklediği esnada, tanımadığı bir şahsın yanına gelerek “… 2.000 TL para istiyor, vermezse evini biliyoruz, kendisini biliyoruz, işyerini biliyoruz, ben gelmezsem başka birileri gelir” şeklinde sözler söyleyerek mağduru sair tehditle para istediği olayda yağma suçunun unsurlarının oluşmadığı halde sanığın atılı suçtan beraati yerine tamamlanmış yağma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

Av. İltan Ekmekçioğlu

 

 

Önceki yazı
Bina Tamamlama Sigortasında Bilinmesi Gerekenler
Sonraki yazı
Cezanın İnfazının Ertelenmesi