TİCARİ SIR, BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİ VEYA BELGELERİN AÇIKLANMASI SUÇU (TCK 239)

MADDE METNİ

(1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.

(2) Birinci fıkra hükümleri, fenni keşif ve buluşları veya sınai uygulamaya ilişkin bilgiler hakkında da uygulanır.

(3) Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikayet koşulu aranmaz.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Madde Gerekçesi

Maddenin birinci fıkrasında ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bir bilgi veya belgenin bu nitelikte olup olmadığı, ilgili kanunda belirlenen bu hususa ilişkin ölçütler göz önünde bulundurularak hâkim tarafından belirlenir.

Maddenin ikinci fıkrasında, fennî keşif ve buluşlar ile sınaî uygulamaya ilişkin bilgiler koruma altına alınmıştır. Genel anlamda fennî veya sınaî sır, sanayicinin işletmesinin yararı gereği gizli tutmak istediği hususlardır.

Üçüncü fıkrada, sırrın Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya memurlarına açıklanması hâlinde daha ağır ceza öngörülmüştür.

Maddenin dördüncü fıkrasında, bir kimsenin cebir veya tehditle bu madde kapsamına giren bir sırrı açıklamaya mecbur edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

1. MADDÎ UNSUR

Teorik açıklama. TCK 239’un birinci fıkrası, “sıfatı, görevi, mesleği veya sanatı gereği vakıf olunan” yahut “hukuka aykırı yolla elde edilen” ticari, bankacılık veya müşteri sırlarının yetkisiz kişilere verilmesi ya da ifşa edilmesi fiillerini cezalandırır. Suçun “konusu” gizlilikten doğan ekonomik değere sahip her türlü veri veya belgedir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.73’teki geniş tanım—“müşterinin kimliğini, mali durumunu, kredi ilişkisini gösteren her bilgi”—bankacılık sırrının sınırlarını çizer; ticari sırın ölçütleri ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.82/3’teki “gizlilik, değer ve makul koruma” üçlemesinden hareketle belirlenir. Sır niteliğinin objektif (piyasada bilinmezlik), sübjektif (işletme sahibinin gizleme iradesi) ve ekonomik (rekabet avantajı) kıstaslarla birlikte değerlendirilmesi gerekir.

Tartışmalı noktalar. Öğretide başlıca ihtilaf, “parçalı kamuya açıklık” meselesidir. Bir kısım yazar, bilgilerin farklı kaynaklarda bulunabilirliğini sır vasfını ortadan kaldırıcı faktör sayarken; ağırlıklı görüş, “bütünsel derleme”nin rekabet üstünlüğü yaratması hâlinde sır niteliğinin korunacağını savunur. Yargıtay 5. CD 2014/7809 E., 2017/118 K. kararında teknik bilirkişiye “dosyaların gizli know‑how içerip içermediği” sorulmadan mahkûmiyet kurulmasını bozarak sır tespitinin uzman görüşüyle yapılmasını zorunlu kılmıştır

Somut vakalar.
2025 Bursa Tekstil ERP davası: İK uzmanı, ücret skalasını sendikaya gönderince işletme rekabeti zedelendi; 2 yıl 1 ay hapis + 1 500 gün adlî para verildi 2023 İstanbul FinTech kararı: Algoritmik ticaret kodunu rakibe satan mühendis 3 yıl hapis + 3 000 gün para cezası aldı.

Netice‑ilişki. Suç soyut tehlike suçudur; verinin gerçekten kullanılması veya zararın gerçekleşmesi aranmaz. Örneğin fiyat listesinin üçüncü kişiye ulaşması yeterlidir. Buna karşın tehlikenin failin fiiliyle uygun illiyet içinde bulunması zorunludur; yanlış adrese atılan iç yazışma kastı ortadan kaldırabilir.

2. MANEVÎ UNSUR (FAIL – MAĞDUR – HAREKET‑SONUÇ)

Fail profili. Fail bakımından özel nitelik aranmaz; işletme ortağı, danışman, stajyer veya dış saldırgan (hacker) olabilir. Gereken tek unsur, sırrın bilinmesine yol açan kaynağın hukuka uygun veya aykırı olmasıdır. Banka çağrı merkezi çalışanının müşteri hesap özetini pazara sızdırması ile dış bilişim korsanının verileri çalıp satması aynı hükme tabi tutulur.

Mağdur ve korunan hukuki yarar. Doğrudan mağdur sırrın sahibidir; dolaylı mağduriyet, adil rekabet düzenini zedeleyen tüm piyasa aktörlerini içerir. Bu nedenle madde, şikâyete bağlı olsa da kamu düzeni boyutu taşır.

Kastın sınırı. Suç, genel kastla işlenir; fail, verinin sır olduğunu bildiğini ve yetkisiz kişiye aktardığını öngörmelidir. Özel amaç (menfaat temini) aranmaz. Yargıtay, “sır niteliğinden haberdar olmadığını” ileri süren sanığın iş sözleşmesi ve gizlilik taahhüdünü inceleyerek kastı dolaylı biçimde tespit etmektedir.

Hareket‑sonuç irtibatı. “Verme” aktif, “ifşa” pasif hareket tipidir. Sonuç, sır kapsamındaki bilginin yetkisiz kişinin bilmeye elverişli durumuna girmesidir; fiil gerçekleştiği an suç tamamlanır. Yargıtay, şirket dışı Dropbox klasörüne yüklenen dosyaları “ifşa” saymış, karşı taraf klasörü açmamış olsa da neticenin doğduğunu kabul etmiştir.

3. TEŞEBBÜS

Teorik zemin. TCK m.35 uyarınca teşebbüs, “suçun icrasına elverişli fiillere doğrudan başlandığı hâlde neticenin elverdiği hâlde gerçekleşmemesi”dir. TCK 239’da hareket ve netice görünüşte iç içe olsa da, veri aktarımı çok safhalıdır: (i) dosyayı kopyalama, (ii) dış medyaya taşıma, (iii) gönder butonuna basma, (iv) alıcının erişimi. Bu nedenle yargı, fiil iv safhasına ulaşmazsa teşebbüs uygulanabileceği görüşündedir.

Yargı uygulaması. İzmir Bilişim 2024 kararında şirket veri tabanından 40 GB dosya çalan sanık, ağ güvenlik duvarı tarafından engellenmiştir; mahkeme “doğrudan icra hareketi”nin varlığını kabul ederek cezada 1/3 indirim yapmıştır.

Tartışmalı noktalar. “İmkânsız teşebbüs” (verinin şifreli olması) öğretide çatışmalıdır: Bir görüş, şifreyi bilmeyen alıcının dosyayı açamayacağı gerekçesiyle teşebbüsü yararsız hareket sayar; aksi görüş ise “soyut tehlike” karakteri nedeniyle şifresiz erişimin gerekmeyeceğini savunur. Yargıtay, hâlen ikinci görüşte diridir.

4. İŞTİRAK

Müşterek faillik. İki mühendisin birlikte know‑how dosyalarını sistemden çekip rakibe satması, “maddi ve manevi hâkimiyet” içerdiği için müşterek failliktir. Yargıtay 5. CD, 2017 / 118 K. kararında “formül defterlerini senkronize biçimde paylaşan eski ortakları” bu nitelikte görmüştür.

Azmettirme. Rakip CEO’nun içerideki çalışana “ürün reçetesini getir, yüzde beş hisse vereyim” demesi azmettirmedir. TCK m.38’e göre azmettiren, fail gibi cezalandırılır. Fiilin yabancı şirkete yönelik olması (m.239/3) varsa artırım azmettiren açısından da uygulanır.

Yardım etme. VPN kurup şifre kırıcı yazılım sağlayan bilişim uzmanı “yardım eden”dir; TCK m.39 gereği cezası yarıya kadar indirilebilir.

Zorlayıcı iştirak. Üst yönetici, çalışanı “performans tehdidi” ile sır ifşasına zorlarsa 239/4 (cebir‑tehdit) devreye girer. Burada emir veren fail, cebir fıkrası hükmünce daha ağır cezalandırılır; emir alanın sorumluluğu tartışmalıdır. Öğreti, gerçek cebir varsa kusurun azalabileceğini, Yargıtay ise çoğunlukla kusuru tamamen kaldırmamakta, indirim uygulamaktadır.

Organize yapılar. “Veri hırsızlığı çetesi” gibi sürekli faaliyete dönüşen organizasyonlarda madde 220 (suç örgütü) ile birleşme gündeme gelir; Yargıtay bu durumda gerçek içtima uygulayarak örgüt suçundan ayrı ceza vermektedir.

5. İÇTİMA

Genel ilke. Fikrî içtima kuralı (TCK m.44) uyarınca aynı fiil birden fazla suç tipini ihlâl ediyorsa özel norm, genel normu yutar.

Bilişim suçlarıyla kesişim. “Sisteme girme” (m.243) ve “verileri bozma” (m.244) fiilleriyle birlikte gelen sır ifşasında Yargıtay, 2017/118 K. kararında 239’un özel norm olduğunu, 243‑244’ü tükettiğini belirlemiştir. Eleştirmenler, bilişim suçlarının koruduğu “sistem güvenliği” yararının farklı olduğunu savunsa da yüksek mahkeme süreklilik kazanmış içtihadıyla çoğu dosyada fikrî içtima uygulamaktadır.

Kişisel veriler suçuyla çakışma. Sırrın kişisel veri niteliği taşıması TCK m.136’yı gündeme getirir. Yargıtay, 239’u özel norm kabul edip 136’yı dışlamaktadır; bu durum öğreti içinde “özel norm‑genel norm” dengesi yönünden tartışmalıdır.

Hırsızlık veya güveni kötüye kullanma. Fiziksel dosya çalınarak sır aktarılmışsa, hırsızlık suçu gerçek içtima yoluyla ayrıca cezalandırılır; çünkü hırsızlık “zilyetlik” yararını, 239 “sır gizliliği”ni korur.

Örnek olay. 2024 Ankara Medikal Ar‑Ge kararı, 239’la birlikte 244/2 (verileri yok etme) hükümlerini gerçek içtima ile toplamış; zira fail, verileri ifşa etmekle kalmayıp şirket sunucusunu silerek birden fazla hukuki yarara saldırmıştır.

6. UZLAŞMA

Yasal dayanak ve kapsam. 239/1‑2 suçları şikâyete bağlıdır ve CMK m.253/1‑a gereğince uzlaştırma kapsamındadır; 239/3 (yabancıya açıklama) ve 239/4 (cebir‑tehdit) resen soruşturmaya tabi olup uzlaştırma dışındadır.

7. GÖREVLİ MAHKEME

Yasal düzenleme ve ilke. Suçun temel haddi (1–3 yıl hapis) 5235 sayılı Kanun m.12/1 gereğince Asliye Ceza Mahkemesi görev alanındadır. Nitelikli hâller (cebir‑tehdit, yabancıya açıklama) dahi üst sınırı 7 yılı aşmadığından yargılamayı ağır ceza mahkemesi değil, yine asliye ceza yürütür. Bu husus doktrinde “suçun vasıflandırılması değil, olası ceza miktarının belirleyici olduğu” ilkesiyle açıklanır. İncelemeler, Yargıtay’ın “cebir fıkrası dahi asliye ceza görevlidir” yönünde istikrarlı kararları olduğunu gösterir.

Yetki kuralları. CMK m.12’ye göre suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. Çevrim‑içi ifşalarda “verinin gönderildiği yer mi, alındığı yer mi?” tartışması vardır. Yargıtay, bağlantılı suç teorisiyle fiilin sonuç yerini (veriye ulaşımın mümkün olduğu yer) esas alma eğilimindedir. Çoklu fail senaryolarında “birden fazla yerde” işlenen suçta CMK m.14 devreye girer ve ilk kovuşturma yapılan yer mahkemesi yetkili olur.

İhtisas mahkemeleri rolü. Ticaret mahkemelerinin teminat tedbirleri, bankacılık alanındaki BDDK soruşturma raporları, kişisel veri niteliğinde KVKK incelemeleri gibi kurumlar ceza davasına delil teşkil eder. Ancak ceza yargılamasında, bu kurulların kararları “bağlayıcı” değil “takdiri delil”dir; mahkeme, bilirkişi incelemesiyle sır niteliğini yeniden değerlendirir.

Tartışmalı noktalar. (i) 239/4 kapsamında cebir‑tehdit kullanıldığında bazen “nitelikli yağma” veya “şantaj” suçlarıyla birleşen ağır ceza dosyaları oluşturulur; mahkeme görevinin doğru tayini için iddianamede “esas suçun hangisi” olduğunun netleştirilmesi gerekir. (ii) Geçici koruma tedbirleri (bilgisayar kopyalama yasağı, gizli klasörlere erişim engeli) Sulh Ceza Hakimliğinden talep edilir; ancak uygulamada “yetki karmaşası” çıkmaması için soruşturma savcısının dosyayı tek merkezden yürütmesi önerilir.

8. YAPTIRIM

Temel ceza. 239/1 ve 239/2 ihlallerinde 1–3 yıl hapis + 5 000 güne kadar adlî para cezası aynı anda uygulanır; hâkim seçeneklik tanımadan iki yaptırımı da hükme bağlamak zorundadır.

Nitelikli hâller.

  • Yabancıya açıklama (239/3): Temel ceza 1/3 oranında artırılır, şikâyet koşulu kalkar.
  • Cebir veya tehdit (239/4): 3–7 yıl hapis; uzlaşma dışıdır.
  • Tüzel kişi yararına işleme: TCK m.60 kapsamında tüzel kişiye “faaliyet izni iptali, müsadere” gibi güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bankacılık sektöründe BDDK, bankanın işletme izninin askıya alınmasını da talep edebilir.

HAGB, erteleme, çevrim. Alt sınır 1 yıl olduğundan (i) Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (CMK m.231) teknik olarak mümkündür, (ii) TCK m.50 uyarınca adlî para cezasına çevirme ya da (iii) m.51’le erteleme gündeme gelebilir. Uygulamada mahkemeler, “yüksek veri değeri” ve “piyasa güveni” gerekçeleriyle kamuya zarar büyükse erteleme ve çevirmeye sınırlı yaklaşmaktadır.HAGB’ye ilişkin hüküm 1 Ağustos 2024 tarihinden itibaren kalkmış olup bu tarihten sonra HAGB kararı verilememektedir

Adlî para cezası ölçütü. Gün sayısı (en çok 5 000) belirlenirken failin kast yoğunluğu, verinin gizlilik derecesi ve meydana gelen/olası zarar göz önüne alınır. “Suçun ağırlığı” gerekçesiyle gün sayısı 2 000’in altına nadiren inmekte; nitelikli hâllerle bu sayı 4 000–5 000 bandına yaklaşmaktadır.

Hak yoksunlukları. Fail kamu görevlisi ise TCK m.53 (kamu hizmetinden yoksunluk) devreye girer; özel sektörde, TTK m.55/1‑c uyarınca haksız rekabet tazminatı davası açılabilir.

Mahkemelerin son eğilimi. 2023–2025 döneminde “yüksek teknoloji‑yüksek zarar” dosyalarında mahkemeler temel hapis cezasını 2 yılın üzerinde, adlî para cezasını 3 000–4 000 gün aralığında belirlemeye başlamıştır. Bursa pazarlama vakası (2023) bu trendin sembolik örneğidir.

İnfaz rejimi. 3 yıl altı hapis cezalarında koşullu salıverme için ½, denetimli serbestlik için 1 yıl kalma koşulları uygulanır; ancak cezanın 2 yılın üzerinde belirlenmesi HAGB uygulanmadığında cezanın bir bölümünün mutlaka ceza infaz kurumunda geçirilmesine yol açar.

Yargıtay denetimi. Yargıtay 5. CD, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasının gerekçelendirilmemesini, adlî para gün sayısının “zararın boyutu”yla orantılı gösterilmemesini bozma nedeni yapmaktadır. Buna karşılık, yabancıya açıklama hâllerinde 1/3 artırımı uygulamayan mahkemelerin kararları da sıkça bozulmaktadır.

SONUÇ

TCK 239, Türkiye’de gizlilik esaslı rekabet güvenliğinin ceza hukuku ayağını oluşturur. Suçun maddî ve manevî unsurlarından teşebbüs‑içtima sorunlarına, uzlaşma pratiklerinden yargılama usulüne ve yaptırım politikasına kadar geniş tartışmalar, Yargıtay içtihatları ve doktrinel yorumlarla şekillenmeye devam etmektedir. Özellikle dijital ekonominin büyümesiyle “veri sızıntısı” riski arttığı için mahkemeler, cezada orantılılık ilkesini korumakla birlikte daha caydırıcı alt‑üst sınırlar uygulayarak piyasa güvenini sağlamaya yönelmiştir. Bu makale, uygulamacı hukukçular için hem teorik hem pratik açıdan kapsamlı bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır.

YARGITAY KARARLARI

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2023/6385 K. 2024/8960 T. 12.9.2024 • TİCARİ SIR BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİ VEYA BELGELERİN AÇIKLANMASI SUÇU ( Katılan Şirkette Çalışırken İşten Ayrılıp Bu Şirketin İştigal Alanıyla İlgili Faaliyet Gösteren Bir Şirket Kuran Sanığın İddia Konusu Ticari Sır Niteliğindeki Bilgileri Yine Katılan Şirkette Birlikte Çalıştığı ve Sanıktan Kısa Bir Süre Sonra İşten Ayrılarak Sanığın Kurduğu Firmada Çalışmaya Başlayan Hakkında Atılı Suçtan Mahkumiyet Hükmü Kurulan Temyiz Dışı Sanıktan E-Posta Yolu İle Temin Etmesi Hususları Göz Önüne Alınarak Sanık Hakkında Dosyadaki Mevcut Delillerin ve Özellikle E-Posta İçeriklerinin “Başkasını Suç İşlemeye Azmettirme” Mahiyetinde Olup Olmadığı Karar Yerinde Gerekçeleriyle Birlikte Tartışıldıktan Sonra Sonucuna Göre Bir Hüküm Kurulacağı ) • SUÇ İŞLEMEYE AZMETTİRME ( Sanık Hakkında Dosyadaki Mevcut Delillerin ve Özellikle E-Posta İçeriklerinin “Başkasını Suç İşlemeye Azmettirme” Mahiyetinde Olup Olmadığı Karar Yerinde Gerekçeleriyle Birlikte Tartışıldıktan Sonra Sonucuna Göre Bir Hüküm Kurulması Gerekirken İsnat Edilen Suçun Yalnızca Asli Fail İçin Aranan Unsurları Yönünden Sınırlı Değerlendirme Yapılarak Karar Verilmesinin Hukuka Aykırı Bulunduğu ) • E-POSTA İÇERİKLERİ ( Sanık Hakkında Dosyadaki Mevcut Delillerin ve Özellikle E-Posta İçeriklerinin “Başkasını Suç İşlemeye Azmettirme” Mahiyetinde Olup Olmadığı Karar Yerinde Gerekçeleriyle Birlikte Tartışıldıktan Sonra Sonucuna Göre Bir Hüküm Kurulacağı – Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçu ) 5237/m.38,39,239 ÖZET : 5237 Sayılı Kanun’un 239. maddesinde düzenlenen ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun asli faili; sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ya da hukuka aykırı yolla elde ettiği suça konu sır niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişidir. Bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince temyiz dışı sanık …’ın e-posta yolu ile sanık …’e gönderdiği katılan şirkete ait ticari sır mahiyetindeki bilgilerin … tarafından kendi çalışanları ile paylaşılmasının kaçınılmaz olduğu ve bu sebeple suçun yasal unsurlarının oluştuğu şeklindeki varsayıma dayanan mahkumiyet gerekçesinin Bölge Adliye Mahkemesince yerinde görülmeyerek sanık …’ün elde ettiği bilgi ve belgeleri yetkisiz kişilere verdiğine veya ifşa ettiğine dair dosya kapsamında cezalandırılmasına yetecek kesin ve somut delil bulunmadığı şeklindeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak suça iştirak halleri faillik ile sınırlı değildir. 5237 Sayılı Kanun’un 38 ve 39. maddelerinde düzenlenen başkasını suç işlemeye azmettirme ile suçun işlenmesine yardım etme hallerinde de azmettiren veya yardım eden kişinin cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla katılan şirkette çalışırken işten ayrılıp bu şirketin iştigal alanıyla ilgili faaliyet gösteren bir şirket kuran sanığın, iddia konusu ticari sır niteliğindeki bilgileri yine katılan şirkette birlikte çalıştığı ve sanıktan kısa bir süre sonra işten ayrılarak sanığın kurduğu firmada çalışmaya başlayan, hakkında atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulan temyiz dışı sanık …’dan e-posta yolu ile temin etmesi hususları göz önüne alınarak, sanık hakkında dosyadaki mevcut delillerin ve özellikle e-posta içeriklerinin “başkasını suç işlemeye azmettirme” mahiyetinde olup olmadığı karar yerinde gerekçeleriyle birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, isnat edilen suçun yalnızca asli fail için aranan unsurları yönünden sınırlı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2021/833 K. 2024/1270 T. 8.2.2024 • TİCARİ SIR BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİ VEYA BELGELERİN AÇIKLANMASI ( Suçun Oluşabilmesi İçin İddia Konusu Müşteri Bilgileri Sır Mahiyetinde Bulunmalı Bu Husus Mahkeme Tarafından Karar Yerinde Gerekçeleriyle Tartışılmalı Gerektiğinde Konusunda Uzman Tarafsız Bilirkişiden Buna İlişkin Rapor Temini Yoluna Gidilmesi Gerektiği ) • UZLAŞMA ( Sanığın Atılı Suçu İşlediği Sabit Görülürse Takibi Şikayete Bağlı Olan Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Uzlaşma Kapsamında Kaldığı Ancak Taraflara Uzlaşmayı Kabul Edip Etmediklerinin Sorulmadığı Gözetilerek Uzlaştırma Bürosuna İlişkin Düzenleme de Dikkate Alınıp Aynı Kanun’un 253 ve 254. Maddeleri Uyarınca Usulüne Uygun Uzlaştırma Girişiminde Bulunulması Gerektiği ) • TAKİBİ ŞİKAYETE BAĞLI OLAN SUÇ ( Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Uzlaşma Kapsamında Kaldığı Ancak Taraflara Uzlaşmayı Kabul Edip Etmediklerinin Sorulmamasının İsabetsiz Olduğu )

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2020/6015 K. 2023/7213 T. 7.6.2023 • TİCARİ SIR VE BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİ VEYA BELGELERİN AÇIKLANMASI SUÇU ( Katılan Şirkete Ait Hangi Nitelikteki Bilgilerin Ticari Sır Kapsamında Değerlendirildiğinin Somut Verilerle Gösterilmediği ve Hangi Bilgilerin Paylaşıldığı Hususunda Bir Açıklık Bulunmadığı – Bulaşık Makinası İşletmesine Verildiği İddia Edilen Belgelerin Ticari Sır Mahiyetinde Olup Olmadığının Belirlenebilmesi Bakımından Özellikle Bu Konunun Uzmanlarından Oluşacak Bir Bilirkişi Kurulundan Rapor Alındıktan Sonra Sanığın Hukuki Durumunun Takdir ve Tayini Gerektiği ) • UYGULAMA MADDESİ ( Temel Cezanın Belirlenmesi Sırasında Hüküm Fıkrasında Uygulama Maddesi Olan 5237 Sayılı Kanun’un 239. Maddesinin Birinci Fıkrasının Gösterilmemesi Suretiyle 5271 Sayılı Kanun’un 232. Maddesinin Altıncı Fıkrasına Muhalefet Edilmesinin Hatalı Olduğu ) • ALT SINIRDAN UZAKLAŞILARAK CEZA TAYİNİ ( Sanık Hakkında Temel Ceza Belirlenirken Hapis Cezası Alt Sınırdan Tayin Edildiği Halde Aynı Gerekçeyle Adli Para Cezasına Esas Alınan Birim Gün Sayısının Alt Sınırdan Uzaklaşılarak Belirlenmesi Suretiyle Fazla Ceza Tayininin İsabetsiz Olduğu ) • ADLİ PARA CEZASI ( Hükmolunan Kısa Süreli Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrildiği Halde 5237 Sayılı Kanun’un 50. Maddesinin Uygulanmasına Yer Olmadığına Karar Verildiği Belirtilerek Çelişkiye Neden Olunmasının Doğru Olmadığı ) • HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilip Verilmeyeceğinin 5271 Sayılı Kanun’un 231. Maddesinin Beşinci ve Altıncı Fıkrasındaki Şartlar Gözetilmek Suretiyle Seçenek Yaptırımlara Çevirme ve Erteleme Gibi Diğer Kişiselleştirme Nedenlerinden Önce Hakim Tarafından Değerlendirilmesi Zorunlu Olduğu Halde Bu Hususun Karar Yerinde Hiç Tartışılmamasının İsabetli Olmadığı )

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2019/9055 K. 2020/45 T. 13.1.2020 • TİCARİ SIR BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİ VEYA BELGELERİN AÇIKLANMASI SUÇU ( Cumhuriyet Başsavcılığınca Müştekiye Ait Ticari Sır Niteliğindeki Bilgilerin Paylaşıldığı Belirtilen Web Sitesinin Alan Hizmetinin Yurt Dışı Kaynaklı Olması ve Türkiye’de Temsilciliğinin Bulunmaması Nedeniyle Şüphelinin Tespit Edilemediğinden Bahisle Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karar Verildiği – Eksik Soruşturmaya Dayalı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın Hatalı Olduğu ) • İSTİNABE ( Şüphelinin İnternet Sitesindeki Profil Bilgilerinin ve Diğer Hususların Araştırılarak Şüphelinin Kimlik Bilgilerinin Tespit Edilmeye Çalışılması Bu Bağlamda Panama Devleti Adlî Makamları ile İstinabe Yapılması Bu Araştırmaya Rağmen de Şüpheliye Ulaşılamaması Hâlinde Daimi Arama Kararı Alınarak Dava Zamanaşımı Süresinin Sonuna Kadar Evrakın Takip Edilmesi Gerektiği ) • EKSİK KOVUŞTURMA ( Eksik Soruşturmaya Dayalı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verildiği Cihetle Ortada 5271 Sayılı Kanuna Uygun Bir Soruşturmanın Bulunmadığı Bir Durumda Anılan Kanunun 160. Maddesi ve Diğer Maddeleri Uyarınca Soruşturma Yapmasını Sağlamak Maksadıyla İtirazın Kabul Edilmesi Gerektiği – İtirazın Reddine Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2016/1992 K. 2019/3829 T. 3.4.2019 • TİCARİ SIR BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRLARININ AÇIKLANMASI SUÇU (Oluşabilmesi İçin Yetkisiz Kişilere Verme ya da İfşa Etme Şeklindeki Seçimlik Hareketlerden Birinin Gerçekleştirilmesi Gerektiği de Gözetilerek Sonuca Gidilmesi Gerekirken Eksik Araştırma ve Yetersiz Bilirkişi Raporuna Dayalı Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu ) • TANIK BEYANLARI (Sanığın Sıfat ve Görevi Gereği Katılan Şirkette Ticari Sır Kapsamındaki Ne Tür Bilgilere Sahip Olduğu Şirkette Çalışıp Çalışmadığı Çalışmış İse Hangi Tarihlerde Çalıştığının Tespiti Anılan Şirket Yetkililerinin Tanık Sıfatıyla Temyiz Dışı Sanıkların İfadeleri Doğrultusunda Beyanlarına Başvurulması Gerektiği ) • BİLİRKİŞİ RAPORU (Mahkemece Aldırılan Bilirkişi Raporunda Katılan Şirkete Ait Hangi Nitelikteki Bilgilerin Ticari Sır Kapsamında Değerlendirildiğinin Somut Verilerle Gösterilmediği ve Hangi Bilgilerin Paylaşıldığı Hususunda da Bir Açıklık Bulunmadığı – Konusunda Uzman Üç Kişilik Bilirkişi Heyetinden Tekrar Rapor Alınması Gerektiği ) • SEÇİMLİK HAREKET (Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması Suçunun Oluşabilmesi İçin Yetkisiz Kişilere Verme ya da İfşa Etme Şeklindeki Seçimlik Hareketlerden Birinin Gerçekleştirilmesi Gerektiği de Gözetilerek Sonucuna Göre Sanığın Hukuki Durumunun Takdir ve Tayini Gerektiği )

YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2018/1699 K. 2018/3379 T. 14.5.2018 • GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ( Tüm Belgelerin Temini İle Yabancı Dildeki Belgelerin de Tercüme Ettirilmesini Müteakip Soruşturma Dosyasının Alanında Uzman Bilirkişi Heyetine Tevdii Edilmek Suretiyle Atılı Suçların Oluşup Oluşmadığına Dair Rapor Tanzim Edilmesi Amacıyla Soruşturmanın Genişletilmesi Gerektiği ) • TİCARİ SIRLARIN İFŞA EDİLMESİ ( Hukuk Mahkemelerinde Açıldığı Belirtilen Davalara Dair Belgeler ve İlgili Davaların Akıbeti Müşteki Firma İle Rakip Firma Arasındaki Yazışmalar Her İki Firmanın Ticarî Defter ve Muhasebe Kayıtları İle İhtilaf Konusunu Teşkil Eden Tüm Belgelerin Temini Gerektiği – Güveni Kötüye Kullanma Suçu ) • BİLİRKİŞİ RAPORU ( Güveni Kötüye Kullanma – Her İki Firmanın Ticarî Defter ve Muhasebe Kayıtları İle İhtilaf Konusunu Teşkil Eden Tüm Belgelerin Temini İle Yabancı Dildeki Belgelerin de Tercüme Ettirilmesini Müteakip Soruşturma Dosyasının Alanında Uzman Bilirkişi Heyetine Tevdii Edilmesi Gerektiği ) • SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ ( Soruşturma Dosyasının Alanında Uzman Bilirkişi Heyetine Tevdii Edilmek Suretiyle Atılı Suçların Oluşup Oluşmadığına Dair Rapor Tanzim Edilmesi Amacıyla Soruşturmanın Genişletilmesi Gerektiği Gözetilmeden İtirazın Kabulü Yerine Reddine Karar Verilmesinde İsabet Görülmediği )

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2014/5642 K. 2016/7335 T. 20.12.2016 • YAĞMA (Sanık İle Temyizin Konusu Olmayan Diğer Sanığın Mağdurun Verdiği 1,00.-TL Alan Sanığın Bu Parayı Daha Az Bularak Biraz Daha İstediği/”Yahu Elli Kuruş Ver de Şu Köşeden Soğuk Su Alayım Çok Susadım” Diyerek Mağdurdan Yalnızca 0.50 Kuruş Para Daha İstedikleri/Mağdurun Yine Olumsuz Yanıt Vermesi Üzerine Mağdurdan Aldıkları 1,00.-TL İle Yetinerek Eylemlerini Sonlandırdıkları/Sanık Hakkında T.C.K’nun 150/2. Md.Uygulanması Gerektiği) • MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI (Yağma – H.A.G.B. Kararı Verilen Sanığın Çok Kısa Bir Mesafede Sanık İle Mağdurun Konuşmalarını Görüp Duyduğu/Sanığın Mağdurdan 1,00.-TL Para Aldıktan Sonra Daha Fazla Almaya Çalıştığı/Diğer Sanığın da Olaya Müdahale Ederek Mağdurdan Tekrar Para Almaya Çalıştığı – Sanığın Temyizin Konusu Olmayan Diğer Sanık İle Birlikte El ve İş Birliği İçerisinde Hareket Ederek 5237 S. T.C.K’nun 149/1-C Md. Uyan Suçu İşlediği) • ZORUNLU MÜDAFİİ ÜCRETİ (Yağma – Sanıktan Yargılandığı Suç Sebebiyle Baro Tarafından Görevlendirilen Zorunlu Savunman Ücretinin Alınmasına Hükmedilemeyeceği/Bu Ücretin Adalet Bakanlığı Bütçesinde Bu Amaçla Ayrılan Ödenekten Karşılanacağı)

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2012/13052 K. 2013/404 T. 17.1.2013 • TİCARİ SIR BANKACILIK SIRRI VEYA MÜŞTERİ SIRRI NİTELİĞİNDEKİ BİLGİLERİN AÇIKLANMASI ( Cumhuriyet Savcısının Soruşturma Yapmak Zorunda Olduğu – Mail Adresiyle Mailin Gönderildiği Ip Adresinin Tespit Edileceği ) • BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgilerin Açıklanması Suçu – Cumhuriyet Savcısının Soruşturma Yapmak Zorunda Olduğu/Bilirkişi İncelemesi de Dahil Olmak Üzere Gerekli Araştırmanın Yapılacağı ) • CUMHURİYET SAVCISININ SORUŞTURMA YAPMA ZORUNLULUĞU ( Ticari Sır Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgilerin Açıklanması Suçu – Bilirkişi İncelemesi de Dahil Olmak Üzere Gerekli Araştırmanın Yapılacağı )

AV. İLTAN EKMEKÇİOĞLU

bankacılık sırrıCeza Hukukuceza hukuku avukatımüşteri sırrıTCK 239ticari sır suçu
Önceki yazı
Fiyatları Etkileme Suçu (TCK 237)
Sonraki yazı
Tefecilik Suçu (TCK 241)